1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Meral Akşener‘i, bir cümlede tanımlamam gerekirse, puslu bir şafakta doğan güneş derim herhalde diye yazmıştım geçen Ramazan ayında, partisinin il başkanlığınca Merinos’ta düzenlediği iftar programına katılmak üzere Bursa’ya ayak bastığı zaman.

Puslu bir şafakta doğan güneş tanımımı hayli iddialı bulanlar hatta bıyık altından gülüp, burun kıvıranlar bile olmuştu o zamanlar.

Fakat iftardan kurbana çok şey değişti İYİ Parti’de. İlkin, Deva Partisi Mudanya İlçe Başkanı Dilek Durak, beraberindeki 200 kişilik grupla partisinden istifa ederek İYİ Parti saflarına katıldı.

Dilek Durak‘a, “Gelirken ayağını mı sürüdün?” dedirtecek bir süreç başladı ve siyaset gündeminde günlerce konuşulan bu coşkulu katılımla  açtığı kapıdan İYİ Parti’ye geçişler çoğaldı.

Kuşkusuz bunda, güven veren liderliği ile Meral Akşener‘in yanı sıra ahdinden dönmeyen İl Başkanı Selçuk Türkoğlu ve bir hoca, bir ağabey olarak şehri kucaklayan İsmail Tatlıoğlu‘nun çabası da yadsınamaz.

Bu çaba yurt çapında da makes bulmuş olacak ki; hemen her bölgede insanlar, umudu İYİ Parti’de aramak için adeta sökün ediyor. Bildiğiniz, güneşe göç var. Bakın! Meclis’in açılmasıyla birlikte her hafta İYİ Parti kürsüsünde siyasetin zirve isimlerine rozet takılıyor.

Son halka, Ak Parti’de bakanlık yapmış ve Urfa eşrafınca sevilen bir isim olan Ahmet Eşref Fakıbaba oldu. Siyaset kulislerinde, Fakıbaba’dan sonra başka isimlerin de Ak Parti’den kopacağı konuşuluyor.

Tamam, iktidardan kopmak, hele ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın karşısına geçmek söylendiği kadar kolay olacak bir iş değildir. Kulislerde adı geçen birçok ismin gidişattan rahatsızlık duymasına karşın buna cesaret edebileceğine pek ihtimal vermiyorum ben.

Fakat bunun, sonucu değiştirecek bir durum olmadığını da belirtmem gerekiyor. Nitekim, Fakıbaba‘nın sosyal medyadan paylaştığı veda mektubunda, gidişine gerekçe olarak sunduğu, “Yanlış atamalar, yanlış insanlar, liyakat…” sorunu partinin genel bir rutinine dönüştüğü gerçeğinden mütevellit her yerde üçer-beşer-onar-yüzer eksiliyor Ak Parti.

İyi de neden böyle oluyor? Ak Parti neden zemin kaybediyor? Ak Parti, birçok alanda bırakın kendisini, iktidarı devraldığı imkanların bile gerisine düştüğü ortadayken, gidişatın tersine çevrilmesi için neden kimse bir şey yapmıyor?

“Ne yapılabilir ki?” demeyin. Mesela, şehirlerinde artık bir daha kazanma imkanı olmadığı gibi yerine gösterilecek adayın kazanma ihtimalini de sıfırlama noktasında, “canla başla” çalışan kasaba elitlerine “Affını isteme” imkanı tanıyarak başlanabilir işe. Tabii bir de onu-bunu takmayan kostüm giymemiş palyaçolar var ki; taşıyamadıkları makamlardan acilen memuriyet hizmetine döndürülmeleri şart.   

SON SÖZ:

Daha önce de söylemiştim. Türkiye’nin yakın tarihindeki en önemli seçimin sonucunu vaktiyle Ak Parti’ye oy vermiş ve şu anda “Kararsız” katında beklemeye çekilen kitle belirleyecek. İYİ Parti, o kitleden hatırlı isimleri hanesine katarak yükselişini sürdürüyor. Yeri gelmişken söyleyeyim, İYİ Parti’nin, Bursa’da Dilek Durak’tan sonra hangi zirve ismi, özellikle, Ak Parti’yi sarsacak hangi ismi safına katacağı merak ediliyor… Her hamle, İYİ Parti özelinde muhalefet muhiti için moral olurken, iktidarın moralini bozduğu/bozacağı da aşikar. Kaldı ki; millet, verdiği yetkiyi yerinde kullanmayan iktidarı da, iktidara alternatif olamayan muhalefeti de hizaya çekecek ferasete sahiptir.