0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Seçimlerin üzerinde 3 ay geçti ancak tartışmalar sona ermedi. 

Ana muhalefet partisinde her seçim sonrası artık gelenekselleşen genel başkanı aslanlara yem etme etkinlikleri start alırken, kısa bir süre sonra bu planların yine tutmayacağı da ortaya çıktı. 

Muhalefetin temel sorunlarından birisi kendi muhasebesini sadece kişiler üzerinden yapıyor olması.

Oysa sistematikleri olmadığı için her seferinde bir yerden patlak veren başarısızlık ateşi, küle çeviriyor sandıkta hüsrana yaşıyorlar. 

Bakın 3 ay içerisinde seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm kabineyi değiştirdi, valileri, emniyet müdürlerini, üst düzey bürokratları, kaymakamları, ordu yönetim kadrolarını değiştirdi. 

Partisi 7 Ekim’de yapılacak kongrede önemli bir değişime gidileceği biliniyor. 

Bu arada da bazı teşkilatlarını yeniledi, yenilemeye devam ediyor. 

MHP, hemen seçimin ardından ilçe kongreleri ve il kongreleri sürecini başlattı önümüzdeki günlerde kongreler yapılacak. 

Önemli değişiklikler olacağı sinyalleri geliyor. 

Keza bir miktar İYİ Parti’de de değişim oldu ancak orada kabullenilmiş çaresizlik emareleri kedisini gösteriyor. 

Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranma imkanı bulamıyorlar ve parti içinde ciddi sıkıntılar boy veriyor.

Bu özetin ardından kamuoyu şirketlerinin ‘muhalefet neden başarısız oldu?’ anketlerine gelelim. 

Ve;

Bursa’dan bile muhalefetin doğru olmayan bir yerde doğru olmayan işlerle uğraştığını görelim. 

Anketlere göre başarısızlıkta en büyük pay CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu olarak görünüyor. 

Onun yarısı oranında da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener… 

Ekrem İmamoğlu, çok az farkla Akşener’i izliyor. 

Mansur Yavaş 4. Sırada. 

Enteresan olan tarafı ise adeta seçim sürecinde yok edilmek istenen Muharrem İnce’nin oraları bu isimlerden çok çok geride kalmış durumda. 

Yani seçmen Muharrem İnce’yi seçimin kaybedilmesinde bir gerekçe olarak görmüyor. 

Şu yukarıdaki istatistiki bilgilere bile baksak seçim öncesinde ve sonrasında muhalefetin yanlış stratejisini görüyoruz. 

Halkı yok sayıp kendi sırça köşklerinde yaptıkları planların sahayla uyuşmadığı ortada. 

Halk ya da bu partilerin seçmenleri, aday belirleme süreci de içinde olmak üzere süreçte kimin ne yaptığını gayet iyi algılamış ve gereğini yapmış. 

Bu durumda siyaseti iyi okuyanlardan birisinin de Muharrem İnce olduğunu söyleyebiliriz. 

Oluşturulan algıyı ve ucuz puan gören İnce, adaylıktan çekilerek enkazın üzerine bırakılmasına engel olmuş kamuoyu yoklamalarının ışığında bu görünüyor. 

Anketlerden çıkan bir başka sonuç ise lider diye lanse edilmek istenen ancak tüm parlatma çalışmalarına rağmen ortaya sürülen isimlerin lider olamadıkları ve ilk fırsatta tartışılır olduklarının ortaya çıkması. 

Liderleri ilk fırsatta tartışılan ancak yöntemleri,örgütleri, teşkilatları ve her hücresine kadar sıradanlaşmış, heyecansızlaşmış, eskimiş ve iş görmesi sistemlerini tartışmayan siyasi partilerin zaten daha ileriye gitmeleri mümkün değil. 

Son dönemde CHP içinde ilçe kongrelerinde yaşanan kırmızı ve beyaz liste savaşlarının son 30 yılda değişmeyen isimler arasında geçmesi,değişim diyenlerin bile eskiler olduğunu göz önünde bulundurursak, muhalefette bu gidişin durması ve çözüme ulaşması için epey bir süreye daha ihtiyaç olduğu kesin. 

En azından İYİ Parti’nin bir şansı var. 

Ancak onlarda da CHP alışkanlıkları oluşmaya başladı. 

Bu süreç belki de yeni bir muhalefet hareketinin Türkiye’ye umut olmasını doğuracak yeni bir parti ya da partilerin ortaya çıkmasına, yeni liderlerin gündeme gelmesine yol açabilir. 

Mevcut haliyle muhalefet, karşısında aday bile olmasa kaybedecek bir yapıya sahip. 

Onlar için zor bir süreç