Çıkmaz sokak

Yayın: 30.04.2020 14:14 - Güncelleme: 30.04.2020 14:14

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Bir bakıyorsunuz geceleri ev dikizliyorlar,

Sonra birden limon bahçesinde tiyatro sergiliyorlar.

Hoop oradan da otobüse binen vatandaşa trol yaftası yapıştırıyorlar.

Kılıktan kılığa girmede zaten üstlerine yok.

Şehit yakını ve müftü karısı olup milleti nasıl galeyana getirdiklerini zaten hatırlatmıyorum bile.

Tüm bu vakalar bize ana muhalefet partisinin aslında bir

Çıkmazda,

Patinajda,

Ve politika üretememe sıkıntısı içinde olduğunu gösteriyor.

Üstelik yalana sarılmak ise en acısı.

CHP liderinin “efendim bizim ilçe başkanımız geçerken uğramış” cümlesi ve sonrasındaki tavırları hiçbir lidere yakışacak bir durum değil.

İnanın Kılıçdaroğlu’nun o sözlerini izlerken, o tavırlarını incelerken üzüldüm.

Üstelik kendi partisinin il başkanı yediği haltın arkasından bu kadar efelenirken Kılıçdaroğlu’nun yalana başvurması daha da üzücü.

444

“Şimdi sıkı durun… Şu anki vaka sayısını 444’le çarpın… İşte gerçek vaka sayısı.”

Barış Yarkadaş, nam-ı diğer 444 Barış Yarkadaş.

Bu cümleyi Halk TV’de söylerken gayet kendinden emin yeni bir buluşa imza atmış gibiydi.

Bari sallarken destekli sallasaydın Barış Yarkadaş.

Çünkü vaka sayısı ile 444’ü çarpınca 400 milyonu geçiyor.

İlla hükümeti virüs nedeniyle eleştireceğim diye bu yollara başvurmak artık çaresizlikten başka bir şey değil.

Biri de demiyor ki bu “444” rakamı nereden çıktı?

Mesela;

Kabul edelim ki hükümet sağlık sistemiyle ölüm oranını azalttı,

Mesela;

Kabul edelim ki Sağlık Bakanlığı bu işin üstesinden geldi,

Gibi cümleler söylemek çok mu zor?

Olayın şu boyutunu da atlamamak gerek.

Barış Yarkadaş bir önceki dönemde CHP İstanbul Milletvekiliydi.

Durum bu kadar vahim yani.

Ana muhalefet partisinin bir çıkmazda olduğunu söylemiştik.

Süreç sadece partiyi değil yandaşlarını da çıkmaza soktu.

ÖZGÜR ÖZEL

“Saray rejiminin sonu geliyor. O son Atatürk’ün kemiklerini sızlatacak bütün bu atamaların, bütün bu liyakatsizliklerin de sonunu getirecek. Herkes şunu bilsin. Bütün devlet memurları. Görevini devlet memuru gibi yapan devlet memurları. Hangi ülkeye hizmet ettiğini bilen çok değerli bürokratlar hiç korkmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar. O saatin en kıymetli çarkları da siz olursunuz. Eğer ki koltuğunuza liyakatla oturdunuz, devletinize sadakatla çalışıyorsanız.”

Bu cümleler CHP’li Özgür Özel’e ait.

Bugün CHP’nin içine düştüğü çıkmazı konuşuyoruz ya.

Özgür Özel’in sözleri yine bu durumun en iyi fotoğraflarından biri.

Tehdit var, darbe iması var, hakaret var, iftira var.

Devlet memurlarına aba altından sopa gösteren Özel, darbe olur yönetim değişir sonra sizi mağdur ederiz diye tehdit savuruyor.

Yıllar yıllar geçti…

CHP’nin darbe nöbeti hiç bitmedi.

27 Mayıs’ı dört gözle bekledi,

28 Şubat’ın en büyük aktörü oldu.

27 Nisan’ın en büyük savunucusu,

15 Temmuz’un tankların arasından süzülüp giden aktörüydü.

Bu silsile daha çok uzar da CHP’nin bu beklentisi hiç bitmez.