Finansal çılgınlık çağı

Yayın: 15.10.2017 22:39 - Güncelleme: 15.10.2017 22:39

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Süreci daha iyi anlayıp büyük resmi görmek, neden; niçin ve ne olacak sorularına arayacağımız cevapları rasyonel olarak bulmak adına sizleri biraz geri götüreceğim.

Yıl 2008 sonbaharı… ABD’nin 160 yıllık bankacılık deneyimi olan Lehman Brothers, subprime mortgage kredileri kaynaklı iflas ettiğini açıkladı. Zincirleme etkiyle borsalarda milyarlarca dolar buharlaştı. Milyonlarca kişi işsiz, binlerce iş yeri ise iflas ile karşı karşıya kaldı.

Dünya 1929 buhranından sonra en ağır ekonomik krizle karşı karşıyaydı. Bu süreci aşmak için öncelikle Amerikan Merkez Bankası (FED), sonrasında da Avrupa Merkez Bankası (ECB) piyasalara ciddi likidite sağlamaya başladı. Küresel likidite operasyonu sonrası 2008 yılında yaklaşık 900 milyar dolar olan FED bilançosu rekor bir şekilde 7 yılda yaklaşık 5 kat büyüyerek, 5 trilyon dolara kadar ulaştı. Bu süreçte FED politikaları ABD’de işsizlik rakamları konusunda istenilen sonuca ulaşmış olsa da enflasyon konusunda tartışmalar halen devam etmektedir. Bu paranın küçük bir kısmı reel ekonominin çarklarına giderken, büyük bir kısmı spekülatif kazanç sağlamak amacıyla bizim de içinde bulunduğumuz gelişmekte olan ülkelere aktı. Şu an ise FED kanalıyla sağlanan bu likiditenin artık bilanço küçültülerek geri çekilmesi tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu bağlamda Türkiye gerçeklerini anlamak için dış dünyada var olan tabloyu bir kenara koyalım.

Türkiye gelişmekte olan ülke normlarında, yukarıdaki süreçte kendine düşen önemli bir payın sahibi oldu. Dönem içerisinde rekor büyüme rakamlarını yakalayarak ciddi bir aşama kaydetti. Lakin son dönemde dünyada parasal sıkılaşma konuşulurken, ülke içinde de birtakım politik riskleri dikkate almamız gereken döneme girdiğimiz düşünüyorum. Çünkü politik riskler mevcut fiyat hareketlerinde öngörülemediğinden yüksek volatiliteye neden olmaktalar. Geçtiğimiz hafta ABD-Türkiye arasında yaşanan vize krizinde de benzer bir tutum ortaya çıktı. Yurt içi piyasalar kapalıyken Asya’daki işlemlerde Türk Lirası USD bazında 3,80’leri görerek, hafta içindeki kısmi normalleşme sinyalleri ile tekrar 3,63’lü seviyelerde kapanış yaptı.

Peki, bundan sonra ne olur?.. Yurt içindeki politik risklerde yaşanacak değişim, Irak ve Suriye politikaları, aynı zamanda küresel anlamda FED’in yol haritası, ECB ne yapacak, ABD-İran nükleer anlaşması konusunda Kongre’nin tavrı, Kuzey Kore gibi başlıkları çok konuşacağız.

Fiyat hareketlerini teknik analiz metoduyla açıklamaya çalışırsak, ekteki grafikte görüleceği üzere, kısa vadede dolar kurunda 3,63 önemli bir destek olarak öne çıkıyor. 3,63 altında kur 3,59 seviyelerine kadar geri çekilebilir. 3,63 destek seviyesinin korunması durumunda 3,63-3,70 aralığındaki bir bantta hareket etmesini bekliyorum.

Borsa tarafına bakacak olursak, XU100 endeksi 105.000 seviyesinin üstünde kalmayı başarırsa 107.500 atağı yapabilir. 105.000 desteğinin altındaki hareket 102.900 seviyesine kadar bir kar realizasyonuna neden olabilir.