32,2056$% 0.01
35,0463€% 0.08
40,9585£% 0.12
2.528,52%1,13
4.101,00%1,82
2154243฿%-0.45567
شهدت صناعة الكازينو على الإنترنت في العالم العربي تطوراً ملحوظاً في السنوات الأخيرة. مع التقدم التكنولوجي، أصبح الوصول إلى الألعاب أسهل وأكثر أمانًا. على سبيل المثال، موقع YYY Casino يقدم تجربة لعب استثنائية مع تأمين عالي المستوى لبيانات المستخدمين.
تنوعت الألعاب المتاحة في الكازينوهات العربية بشكل كبير. الألعاب الكلاسيكية مثل البوكر والبلاك جاك لا تزال تحظى بشعبية كبيرة، بالإضافة إلى ألعاب السلوتس والروليت التي تجذب عدداً كبيراً من اللاعبين.
توسعت خيارات الدفع في الكازينوهات العربية لتشمل طرقاً متنوعة مثل البطاقات الائتمانية، المحافظ الإلكترونية، وحتى العملات الرقمية. هذه التنوعات توفر راحة وأماناً أكبر للمستخدمين.
تعتبر التراخيص والتنظيمات القانونية للكازينوهات على الإنترنت عاملاً مهماً لضمان اللعب النزيه وحماية اللاعبين. الكازينوهات العربية تتبع معايير عالمية في هذا المجال.
يتوقع أن يستمر نمو صناعة الكازينوهات العربية على الإنترنت بفضل التطور التكنولوجي وزيادة الوعي بأهمية اللعب المسؤول. هذا النمو يفتح آفاقاً جديدة للترفيه والأعمال.
Glory Casino'da kazanmanın ilk adımı, doğru oyunu seçmektir. Oyun çeşitliliği, her oyuncunun tarzına uygun seçenekler sunar. Slot oyunları, masa oyunları veya canlı casino seçenekleri arasından seçim yaparak Glory casino indir ve kazanma şansını artır. Oyunların kurallarını ve ödeme tablolarını incelemek, başarılı bir başlangıç için kritik öneme sahiptir.
Başarılı bir Glory Casino oyuncusu olmak için stratejik planlama şarttır. Her oyunun kendine has stratejileri vardır. Örneğin, blackjack oynarken kart sayma veya rulette çeşitli bahis sistemlerini kullanmak kazanma şansını artırabilir. Her oyun için farklı stratejiler geliştirerek, kazanma olasılığınızı maksimize edin.
Kumar oyunlarında bütçe yönetimi, kazanç elde etmenin anahtarlarından biridir. Ne kadar bahis yapacağınıza karar verirken, toplam bütçenizin küçük bir yüzdesini kullanmayı düşünün. Bu, uzun vadede oyun keyfini sürdürmenize ve büyük kayıplardan kaçınmanıza yardımcı olur. Akıllı bahisler, uzun süreli kazanç için temel bir stratejidir.
Glory Casino'da, gerçek para ile oynamadan önce ücretsiz oyunlarla pratik yapma şansınız var. Bu oyunlar, risk almadan farklı stratejileri test etmenize olanak tanır. Deneyim kazanmak, gerçek para oyunlarında daha bilinçli kararlar almanıza yardımcı olur. Pratik yaparak, kazanma şansınızı artırın.
Kumar oyunlarında başarılı olmanın psikolojik yönü de önemlidir. Sakin ve kontrollü bir şekilde oynamak, karar verme yeteneğinizi korumanıza yardımcı olur. Heyecana kapılmamak ve her oyunu ayrı bir fırsat olarak değerlendirmek, kazanma şansınızı artıran önemli faktörlerdendir. Glory Casino'da sakin kalarak ve her hamlenizi düşünerek oynayın.
Yayın: 08.05.2024 17:35 - Güncelleme: 09.05.2024 16:24
Ülkemizin kültüründe “dünyada kabul gören literatür” pek dikkate alınmaz. Hele bazı kavramlar konusunda her kesim kendine uygun bir tanımlama yapmaktan hiç kaçınmaz.
Aşağı yukarı 8-10 yıldır gündemimizi meşgul eden, başlıktaki kavramları açmak istiyorum.
Mülteci; belirli bir toplumsal gruba üyeliği veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm gören veya göreceği korkusu ve endişesi taşıyan, bu sebeple ülkesinden ayrılan/ayrılmak zorunda bırakılan ve bu nedeniyle geri dönemeyen veya dönmek istemeyen, iltica ettiği ülke tarafından endişeleri haklı bulunan kişilere mülteci denir.
Göçmen (muhacir) ise; bir ülkeden başka bir ülkeye yerleşmek amacıyla göç eden kişidir. Hukuki olarak göçmen veya göçmenler, en az iki ülkeyi ilgilendirmektedir. Biri bırakılan ülkedir, öteki yerleşilen ülkedir. Bırakılan ülke için dış göç (emigration), yerleşilen ülke içinse iç göç (immigration) olayıdır. İçe göçene immigrant, dışa göçene emigrant denir.
Sığınmacı; ülkesinden ayrılmış olan ve savaş gibi, zulüm gibi insan hakları ihlallerinden korunmak için başka bir ülkeye sığınan, ancak hukuki anlamda henüz mülteci olarak kabul edilmeyen kişi ve guruplardır.
Bu guruplar aynı zamanda, şartlar düzeldiğinde tekrar ülkesine geri dönecek olan kişi ve topluluklardır.
Bu kavramlara Türkiye açısından örnekleme yapacak olursak, Türkiye’de mülteci çok azdır.
Türkiye’de esas olarak, GÖÇMEN ve GEÇİCİ SIĞINMACI bulunmaktadır.
Bu kavramları açarsak;
GÖÇMENLER; ağırlıklı olarak, Osmanlı ve ‘Cumhuriyet Türkiyesi’nde bir yanı Balkan coğrafyasından, diğer yanı Kafkas coğrafyasından, yaşadıkları ilgili topraklar kaybedilince oradan gelen Türk-Müslüman topluluklardır.
Ağırlıklı olarak, Makedonya, Kosova, Bosna, Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Gürcistan-Batum-, Abhazya bölgelerinden gelen Türk-Müslüman veya Türk topluluklarıyla yaşayan çeşitli Müslüman etnisitelerden gelen vatandaşlarımızdır.
SIĞINMACI ise; son yıllarda ağırlıklı olarak Suriye, Afganistan ülkelerinden gelen Arap, Afgan topluluklardır. Bunlar ülkelerinde olan savaş nedeniyle Türkiye’ye sığınmışlardır.
Bu kavramlar çoğu zaman bilerek ya da cehaletten dolayı karıştırılmakta ya da çarpıtılmaktadır.
Türkiye’de bulunan sığınmacılar konusunda, emperyalist projeler ve ümmet esaslı yaklaşımlar hariç olmak üzere, esas olarak toplum çoğunluğu aynı düşüncededir. Bu da entegre olmuş az bir kesim hariç, büyük çoğunluğun şartlar oluştuktan sonra geri gönderme üzerine kuruludur.
Ancak, bir yanı iktidarda temsil edilen ve gücünü oradan alan ve geçici sığınmacıları göndermek istemeyen, ağırlıklı olarak ümmet düşüncesini savunan kesimler, Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ve mübadelelere atıf yaparak, Makedonya ve Batı Trakya’dan gelen göçmenleri örnek göstererek, Suriye ve Afganistan’dan gelenlerle kıyaslamaktadırlar.
Ümmet kavramı nedeniyle bu yapılar eşleştirilmektedir.
Oysa arada hiçbir benzerlik bulunmamaktadır.
Benzerlik olabilmesi için, örneğin Hatay-Antep-Kilis gibi illerde bir savaş olup, buraların Suriye tarafından işgal edilmesi üzerine, bu illerdeki vatandaşların Bursa’ya, İstanbul’a gelmesidir muhacirlik yani göçmenlik. Daha çok Osmanlı gibi, Çarlık Rusyası gibi değişik milliyetlerin yaşadığı feodal imparatorluk devletlerinde, çeşitli parçaların kopup kendi ulusal devletlerini kurmaları sonucu, kendi milletinden olmayanları, ana devlete gönderilmesi demek olan muhacirlik, bir anlamda ülke içi göçü ifade eder.
Yani Makedonya, Batı Trakya ve Kafkasya’dan gelen muhacirler ile Suriye ve Afgan sığınmacıların ne iç hukuk ne uluslararası anlaşmalar ne de kültürel birliktelik anlamında aralarında hiçbir ilişki hatta benzerlik bile yoktur.
İşte sorun da burada başlamaktadır.
Gelen sığınmacı sayısı gayri resmi rakamlarla 12 milyon, resmi rakamlarla 6.5 milyondur.
Yani sığınmacılar nüfusun yüzde 12-15’i gibi bir rakamı oluşturmaktadırlar. Bu oran çok yüksektir.
Aynı nüfusa sahip, bizden altı kat daha zengin olan Almanya, beş yıl içinde, teknik eleman, diplomalı teknokrat, tecrübe, dil vb. parametreler üzerinden, düzenli elemeyle 2,3 milyon kişi (yani toplam nüfusun yüzde 3’ü düzeyinde) alacağını ve bunun da tek bir devlet-millet ve etnik yapıdan olmayacağını belirterek almaktadır.
Bizde bu tamamen düzensiz, denetimsiz, sayısı ürkütücü, ekonomik ve demografik yapıyı tehdit eder düzeyde yapılmıştır.
Ne var ki, Türkiye’nin gerek ekonomik gerek siyasi gerekse kültürel şartları ve en önemlisi de demografik yapısı bu sayıda sığınmacıyı barındıracak, besleyecek ve zamanla kültürel birliktelik oluşturacak durumda değildir.
İkinci olarak, bu miktarda sığınmacı nüfus, iş yaşamını da oldukça olumsuz etkileyen bir duruma dönüşmüştür.
Şöyle ki;
Ülkemizde ümmetçiler “sığınmacılar olmasa sanayinin çökeceğini” savlarken, diğer bir bölüm iş insanı sanki “sığınmacıların ekmeğini vermek gibi ulvi bir yardım yaptığını” savlayarak, bu zavallı insanlara, insanca yaşayacakları bir ücret vermemeyi, asgari ücretin altında, sigortasız, iş güvencesiz çalıştırmayı maharet saymaktalar.
Hatta bu ahlaksız modeli, işsizlere karşı bir silah, bir tehdit olarak kullanmayı ve işsizlik korkusuyla yaşayan insanlara boyun eğdirmeyi amaçlamaktalar.
Üçüncü olarak, bazı güvenlikçi politika hayranları, sığınmacıları, özellikle Afgan ve Arap kesimleri, Kürtlere karşı bir dengeleme unsuru olarak gördüklerini savlamaktalar.
Özcesi;
Neresinden baksan elinde kalan, parça parça dökülen bir durumda sığınmacılar sorunu.
Türkiye; düzensiz, denetimsiz, ürkütücü sayılara ulaşmış, ekonomik ve demografik yapıyı tehdit eder düzeyde gelmiş olan bu miktardaki sığınmacıyı; barındıracak, besleyecek ve zamanla kültürel birliktelik oluşturacak durumda değildir.
Entegre olmuş ve olmaya aday belirli bir sayının dışındaki sığınmacıları, başta Suriye olmak üzere, uluslararası kuruluşlarla anlaşarak güvenli bir şekilde ülkelerine iadesi sağlanmalıdır.
Dervişoğlu’ndan İYİ Parti’den ayrılan isimlere ‘geri dön’ çağrısı
Bırakalım da başkanlar çalışsın!..
Başkan Özdemir’den net tavır!
Şadi Özdemir’den rant peşinde koşan işgalcilere gözdağı
Yeni döneme dair…
Bu üniversitenin mezunları havada kapılıyor
ATIŞ Yapı yalandan mı atış yaptı?
İHH ‘Filistin için Özgürlük Konvoyu’ çıkaracak!..
Biliyorduk Bursa Büyükşehir kötü yönetiliyordu