0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2014 yılındaki yerel seçim öncesiydi… Bursa, Büyükşehir statüsüne geçtikten sonra görev yapan ve hayatta olan Ekrem Barışık, Erdem Saker, Erdoğan Bilenser ile mevcut başkan ve yine aday Recep Altepe ve 1980 öncesinin son başkanı Mustafa Eroğlu’na öneride bulundum, birlikte olmayı kabul ettiler. Amacım, dönemlerindeki önemli olayları anımsatmak ve yeni çıkan “Bütünşehir Yasası”nı onların gözüyle değerlendirmekti. Altepe’nin davetlisi olarak, Hünkar Köşkü’ndeki kahvaltıya katıldık ve beş başkanla söyleşileri gerçekleştirdim.

Not Defterim’deki bu anlamlı sayfayı, yaklaşık 6 yıl sonra sizlerle paylaşmak istiyorum.

Yerel seçim reformları

Demokrasinin en temel unsurlarından biri yerinden yönetim olarak bilinir…

Örneğin 1930 yılı… Atatürk’ün girişimiyle kadınların iktisadi ve siyasal alana katılmaları yönünde yapılan ilk değişiklikle belediye seçimlerinde, seçme ve seçilme hakları verildi. 17 Kasım 1963 yerel seçimlerinde de belediye başkanları ilk kez tek dereceli ve seçmenin oyuyla belirlendi.

1980 sonrası, önce İstanbul, Ankara ve İzmir, 1987 yılında da Bursa dahil 13 kent daha Büyükşehir statüsüne alındı. Sadece İstanbul ve Kocaeli için uygulanan, il sınırının Büyükşehir sınırı olarak kabul edilme esası, 30 Mart 2014 yerel seçimleri sonrasında toplam 30 ilde de uygulandı. Halk dilindeki adıyla “bütünşehir statüsü” geldi.

İşte bu düşünceler içinde, hayatta olan eski Bursa Büyükşehir Belediye başkanlarını, mevcut Başkan ve aday Recep Altepe ile buluşturmak istedik.

Bütünşehir Yasası için ne dediler?

Anlamlı olan da, Bursa’nın son 37 yılına damga vuran beş ismin birlikte paylaşımda bulunmasıydı. Öncelikli olarak, “Bütünşehir Yasası”nın ne getireceğini sorguladık. Bu konudaki soru aynen şöyleydi:

Önümüzdeki seçimde, Bursa Büyükşehir Belediyesi il sınırına kadar sorumlu olacak. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

ERDEM SAKER

Bugün aslında Büyükşehir Belediye Meclisi’nden çıkan kararların kanun gücünde olması lazım. TBMM’de çıkan herhangi bir kanuna vatandaş uymazsa hemen cezasını görüyorsa, meclis kararlarının da öyle olması lazım. Yeni düzende bir nevi artık eyalet gibi bir görüntü oluyor..Burada kabul edilen bütün konuların artık herkese eşit şartlarda uygulanması lazım. Uymayana da kesinlikle ceza verilmesi lazım. Yirmi birinci yüz yıl, yerel demokrasi yüz yılı. Dolayısıyla bu yasaların da yerel demokrasi prensiplerine göre çıkması lazım ki, bunun altyapısı var; Bursa Kent Konseyi… Mesela Çevre Düzeni Planı.. Dolayısıyla bu tarzda, Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelecek yerel yasa niteliğindeki oluşumların önce halkla iyi bir şekilde tartışılması, sonra da yasalaşıp yüzde yüz uygulanma yolunun açılması lazım. Bana göre Bütünşehrin temel problemi bu olabilir.

EKREM BARIŞIK

Muhakkak yeni atılımlar yapmak lazım. Olduğu gibi bir idare tarzını senelerce devam ettirmek aslında doğru değil. Bu da bir ileri atılımdır bana göre. İlk başta zorlukları olacak. Çünkü muhtarlıklar mahalle olacak ve geniş bir alanı kapsayacak yetki alanı… Bunları koordine etmek, organize etmek çok acele, çok çabuk olacağını zannetmiyorum. Biraz sıkıntı çekeceğiz ama sonunda iyi olacağını zannediyorum.

MUSTAFA EROĞLU

Artık köy diye bir şey kalmadı, mahalle oldu. Bu nedenle belediye başkanlarının yetkileri de artırılmış oldu. İmar uygulamalarının da Büyükşehir denetiminde olması; o yönden faydalıdır. Büyükşehir yönetimine giren ilçelerin de imar yönetmelikleri Büyükşehir yönetmeliğine uyacağı için, daha düzenli kentlerin oluşacağına inanıyorum. Ama faydasız yönleri de var… Mesela beldelerin kaldırılmasını doğru bulmuyorum. İkinci iyi bulmadığımız yanı da; ilçelerin zaten gelir kaynakları biraz dardır. Bu kaynakların da mesela Büyükşehir’e devredilmesi de benim açımdan olumsuzdur.

ERDOĞAN BİLENSER

Başkan olduğum dönemde İçişleri Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü ile birlikte bunun taslağını çalışmaya başladık.

Kentin merkezine bir pergel koyup çevirerek, elli kilometreye denk gelen bölgeleri Büyükşehir’e alma konusu gündemdeydi. Birden Bütünşehir’e geçişin zor olduğunu düşünerek kısmi geçiş çalışması yaptık. O yasa kabul edildi ve bazı kentlerde gerçekten iyi de oldu. Bu yıl da otuz Büyükşehir, Bütünkent olarak çalışmayı sürdürecek. Tabii iyi tarafları çok ama olumsuz tarafları da var. Örneğin; belediye başkanları kentin bütünüyle ilgilenirken, merkezdeki çalışmalarda konsantrasyonlarını kaybederler mi ? Fakat güzel tarafı da, sürdürülebilir kalkınma ve sürdürülebilir kentleşme kriterlerinin uygulanacak olması. Ancak, tarımsal havzaların da tek yönetici tarafından yönetilmesi biraz düşündürücü. Yine de bu yönetimin fayda sağlayacağını düşünüyorum.

Bursa Türkiye’de sanayileşme ve tarımın başşehridir. Bana göre Bütünşehir Yasası yarar sağlayacaktır. Çünkü çevresel konuda ciddi sorunları var Bursa’nın… Fakat tabii ki tek başına belediye başkanı değil, ciddi bir ekip çalışması da olması gerekiyor.

RECEP ALTEPE

Bir milyar iki yüz milyon lira yatırım olacak. Burada yüzde on kırsal kesime. Yirmi- yirmi beş trilyonun gitmediği yere şimdi yüz on, yüz yirmi trilyon sadece bizden gidecek. Bir de ilçe belediyelerinin kendi payı var. Daha baştan, hiçbir şey yapmadan beş-altı katı daha fazla kaynak aktarılmış olacak kırsal kesime… Bu ne demek? Tarımsal ve hayvansal üretim konusunda, oradaki her türlü üretime Büyükşehir Belediyesi destek verecek. En iyi üretim nasıl olur, en kaliteli ürün nasıl elde edilir, verim nasıl elde edilir, ürün nasıl depolanır, nasıl pazarlanır; bu konularda bizler ekiplerimizi kurduk.

Bursa zeytinciliği birçok ilçemizi ilgilendiriyor; Gemlik, Mudanya, Orhangazi, İznik, Karacabey, Nilüfer’in bir kısmı, Osmangazi’nin bir kısmı. Saydığımız zaman yedi-sekiz ilçemizi ilgilendiriyor. Gölet yapılacaksa, artık Büyükşehir Belediyesi yürütecek bu işleri. Burada bakın sadece direkt para olarak yatırımı değil, büyük bütçeli kuruluşun kredibilitesi, kefaleti bile çok önemli. Zaten kendisini ödemeyen tesisi kurmanın mantığı yok. Zaten bütçesi bu kadar olmayan bir ilçe belediyesi bunları nasıl yapsın? Onun için yerel yöneticilik gerçek anlamda şimdi başlıyor aslında… Yerel yönetim sadece hazır parayı harcamak demek değil. Mustafakemalpaşa bölgesinde çok güzel değerlerimiz var, nasıl ortaya çıkaracağız? Tümbüldek Kaplıcası gibi…İznik Gölümüz, Uluabat Gölümüz var… Bunlar da neyle olur? Büyük bütçeli kuruluşlarla.