Yola çıkarken…

Yayın: 15.10.2017 20:38 - Güncelleme: 15.10.2017 20:38

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Yoğun bir dönemden geçiyoruz.

Daha dün, “Artık asla olmaz” dediğimiz darbe tehlikesiyle sınandık. 15 Temmuz’un ardından tarihi 16 Nisan referandumuyla yıllardır süren tartışmada yeni bir aşamaya geçtik.

Terör kurbanı gazeteci Çetin Emeç‘in hain kurşunların hedefi olmadan kaleme aldığı son yazıda söylediği gibi, “terör bu topraklarda her daim filizlenebilen” bir olgu… Sanırım bu öngörüyü artık sadece bu topraklar için değil, tüm dünya için genellemek gerek…

Maalesef…

Tüm dünyanın üzerine adeta karabasan gibi çöken IŞİD belası dünyanın her yerine korku salarken, en çok da bizi etkiledi. Hemen yanı başımızdaki Suriye ve Irak‘ta girişilen keskin mücadele ortadayken, Kuzey Irak‘taki bağımsızlık referandumunun sonuçlarını yaşamaya hazırlanıyoruz.

Satranç taşları küçücük bir tahta üzerinde oradan oraya sürükleniyor, kartlar yeniden karılıyor ve adeta dünya yeniden kuruluyor. Tıpkı Türkiye’nin 2019 ile birlikte yeni bir döneme hazırlanması gibi…

Yerelde de durum çok farklı değil… Başta ulaşım olmak üzere gündelik sorunlar giderek içinden çıkılmaz bir hal alırken, kentin geleceğini aydınlatacak ya da karartacak kararlar ardı ardına alınıyor. Bazen kapalı kapılar arkasında, bazen herkesin gözleri önünde…

Bursa’da, Türkiye’de ve dünyada manzara genel olarak böyleyken biz gazeteciler ne yapıyoruz?

İtiraf etmek gerekir ki son yıllarda yaşanan kutuplaşma dalgasından biz de nasibimizi aldık. Evet, gazeteciliğin özünde muhalif duruş vardır. Bu duruşun esası sorgulamak, soru sormaktır. Sadece bakmak değil görmektir. Gazeteci muhalif durur, ancak salt muhalefet gazeteciliğin değil, siyasetin alanıdır. Tam tersi… Yani eskilerin deyişiyle yağdanlık/ yalakalık, son yılların deyişiyle yandaşlık/candaşlık… Bunların gazetecilikle uzaktan yakından ilgisi yok! İhtiyaç duyulan ise gazeteciliğin bizatihi kendisidir. İşlemeyen yolları açmak, tıslayan çeşmeleri akıtmak gazetecilik değildir!

Bu düşüncelerle çıktık yola…

Başta Bursa kamuoyu olmak üzere halkın haber alma hakkını, bireysel ya da kurumsal hiçbir baskı ve çıkar gözetmeksizin yerine getirmeyi amaçlıyoruz. Bunu da adımızda olduğu gibi en hızlı, en doğru, en açık, en tarafsız ve en bağımsız şekilde sağlamayı hedefliyoruz.

Evrensel yayıncılık ilkelerinden yana tarafız. Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını, birlik ve bütünlüğü ile bağımsızlığını, demokratik ilkeleri ve hukukun üstünlüğünü savunuyoruz.

Işığımız doğruya yaklaştıkça yanacak, bulunca parlayacak. Doğruluk hızlı olmaktan daha önemli bizim için. Sorunları nesnel ve hakça ele alacağız. Yayınlarımızda açıklık ve dürüstlük temeline dayanacağız. Önceliğimiz kamu yararı… Özel yaşamın gizliliğine saygı duyuyoruz elbette ve kamu yararı olmaksızın kimsenin özel yaşamı bizi ilgilendirmiyor. Siyasette taraf değiliz. Bütün siyasal görüşlere aynı mesafedeyiz ve çok seslilikten yanayız. Elbette insan haklarına saygılıyız ve elbette terör, ırkçılık ve sömürünün karşısındayız. Kadınlar; çocuklar; gençler; engelliler gibi dezavantajlı grupların yararını gözeteceğiz. Pozitif ayrımcılıktan yanayız.

Okuyucularımıza hesap vermekle, onlara adil ve açık davranmakla yükümlüyüz. Yanlışlarımızı açık yüreklilikle kabul edeceğiz ve ders alacağız.

Merhaba!..

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ