0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bu sezonun en heyecan veren takımı hangisi diye sorsam zannediyorum çoğu kişi Arsenal’dan bahseder…

Sebebi belli…

Takımı sürükleyen oyuncuların, o heyecanı yaratan futbolcuların çoğu genç, potansiyelli ya da altyapıdan…

Ve her şeyden önce geçmişi hatırlatıyor…

Takımın başında da eski oyuncuları Mikel Arteta bulunuyor…

3,5 yıllık Guardiola yanı stajının ardından açıkçası büyük bir sorumluluk alarak başladı teknik direktörlük kariyerine…

Ve gönderdiği oyunculara baktığınızda (Mesut Özil, Pierre Emerick Aubameyang ve Alexandre Lacazette, Bernd Leno, David Luiz, Henrikh Mkhitaryan sadece birkaçı) risk de aldı…

Gelenler ise tam olarak eski şaşalı günlerdeki Arsenal’e dönüş sinyali veren cinstendi…

Odegaard, Gabriel Jesus, Lokonga, Ramsdale, Saliba, Ben White, Zinchenko, Takehiro Tomiyasu transferlerinin yanına kulüp bünyesinden Bukayo Saka, Reiss Nelson, Emile Smith Rowe, Eddie Nketiah gibi oyuncuları harmanladı Arteta…

Kısa süre içerisinde de kulübün fabrika ayarlarına geri dönüşünde önemli rol oynadı…

Çünkü çocukluğumuzdan bu yana takip ettiğimiz Arsenal, hep proje takımı olmuş ve diğer kulüpler gibi yıldız oyunculara paralar akıtmak yerine yetiştirmeyi ve potansiyelli futbolcuları transfer etmeyi benimsemiştir…

İşte o günlere dönüş sinyali verdiği ve kulübün gerçek doğrularına dönüş yapma gayretinde bulunduğu için Arteta’nın Arsenal ile yaptıkları gerçekten çok önemli…

Şimdi dönelim Bursaspor’a…

Ne alaka, nasıl bağladın diyeceksiniz, anlatayım…

Şampiyonluktan sonraki sezondu, bir basın toplantısında teknik direktör Ertuğrul Sağlam’a ‘Giggs, Rooney, Henry, Totti gibi oyuncular 16-17 yaşlarında takımlarında oynarken, biz niye gençleri sahaya süremiyoruz?’ diye sormuştum…

Sağlam da o dönem ‘Ama onlar Giggs, Rooney, Henry, Totti’ diye cevap vermişti…

O basın toplantısında söyleyemediğim ama aklımdan geçen ilk cümle aynen şöyleydi: Ama oynadıkları takımlar da Manchester United, Everton, Monaco, Roma ve burası da Bursaspor!

Bir Giggs, bir Totti çıkaramazsınız belki ama Muhammed, Eren gibi oyuncuların da potansiyellerini açığa çıkarmak için çaba sarf edersiniz ve bu futbolcular da size Süper Lig’de gereğinden fazla katkı koyar!

‘Ya tutarsa’ transferi yerine ‘ya tutarsa’ deyip altyapıdan futbolcuyu oynatırsınız!

Açıkçası altyapısından bu kadar övgüyle bahsedilip de oyuncuların kullanılamadığı başka bir kulüp yoktur…

Şampiyonluk döneminden bu yana ne oyuncular harcandı, ne oyuncular futbola küstürüldü…

Bursaspor’u hep dev aynasında görmemiz, bütçe planlamasının yapılmaması, kişisel çıkarlarını ön plana koyan yöneticilerin göreve gelmesi, olması gereken bakış açımızın önüne hep set koyan unsurlardı…

Şimdilerde de durum aynı aslında!

Bursaspor pazartesi günü 2. Lig’de ilk maçına çıkacak ve biz halen tahtadan bahsediyoruz…

Bundan önce transfer yapıldı da ne oldu?

Bir felsefe belirledik de ona göre mi transfer yapıldı?

Konu sadece altyapı da değil, altyapıdan çıkan genci destekleyecek potansiyelli oyuncular ve o oyuncuların dilinden anlayan teknik heyet!

Yani bütçeni bilip, ona göre hareket etmek!

Madalyonun bir diğer yüzü daha var ki;

Bu kadar övgüyle bahsedilen Bursaspor altyapısına, 2. Lig’de de güvenmiyorsanız gerçekten kapatın o altyapıyı!

Kaygıları bulunanları iyi anlıyorum ancak Bursaspor’un artık denenmiş saçmalıkları bir kenara atıp en az 5 yıllık planlama yapması gerekiyor!

‘2. Lig’de beni taşır’ denecek oyuncu yerine ‘5 yıla beni Süper Lig’de taşır ya da iyi bir rakama satışını yaparım’ denebilecek potansiyelli futbolculara geçiş yapılması, tahtayı da anlamlı kılar!

Geri kalanına baktığımızda transfer tahtasının açılması sadece ve sadece geleceğe yeni borçları yazdırır!

Ama tabii bunu kim yapacak?

Daha maçın nasıl yayınlanacağına karar veremeyen, iletişimden uzak, taraftara hizmet vermekten uzak ve sadece para olarak bakan, pavyon krizini dahi yönetemeyen, futboldan bihaber yönetim mi?

Öyle eşten dosttan eski futbolcudan değil de teknolojiye de hakim iyi bir scout ekibi,

Altyapıyı hem fiziksel, hem taktiksel hem de mental anlamda üste çıkaracak bir yapı,

Altyapı ile A Takım arasındaki geçişi anlamlı kılacak antrenör,

Felsefenin ortak akılla kurulması, bu felsefeye uygun profesyonellerle çalışılması,

Bütçe ne ise ona göre harcama yapılması…

Yapacağınız yıllardır sadece buydu çünkü Bursaspor’un doğruları tam olarak bu!

Ama hep söylenir: “Her millet layık olduğu şekilde yönetilir.”

Bursaspor da tam olarak hak edildiği gibi yönetiliyor, yıllardır ve hiç sekmiyor!