Eto-Beto Meselesi

Yayın: 20.10.2017 09:42 - Güncelleme: 20.10.2017 09:42

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Televizyonun sesi zaten yüksek… Spiker daha da heyecanlı. Avazı çıktığı kadar bağırıyor…

“Eto sert vurdu, Beto çıkardı… Beto çıkardı…”

Görüntüsüz bu sesi verseniz, futbola mesafeli yaklaşan biri herhalde, Avrupa’dan futbol programlarından birini dinliyor sanabilir.

Ama artık sanmayacak!

Söz konusu isimleri vereyim de okuyanın merakını gidereyim. Eto’o, o bildiğimiz efsane futbolcu, ama emeklilik dönemini dinamik yaşayanlardan. Beto da anlı şanlı Portekiz Milli Takımı’nın kalecisi ve bu sezon Göztepe‘nin file bekçiliğini yapıyor.

Maç da Göztepe ile Antalyaspor arasında.

Gelelim bir başka öyküye… Galatasaray takımı, Konyaspor maçına tam 11 yabancı uyruklu futbolcuyla başladı.

Bu da bir ilkti!

Haaa, bu arada ünlü mü ünlü, sevilen mi sevilen bir emekli futbol memuru daha Türkiye’de… Hem de eşofmanının göğsünde ay yıldız bile var.

Yani Lucescu.

Galatasaray’ın şirin mi şirin, eski bir yöneticisi vardı ya hani; Abdurrahim Albayrak ismini taşıyordu. Albayrak “Luçesçu çok eyi adam…” cümlesini ağzından düşürmezdi. İşte o Luçesçu, şimdi Türk futbolunu, girdiği bataktan kurtarmak için geldi.

Devletin en yüce makamı, sık sık ve hemen hemen her konuda “yerli ve milli” sıfatlarını yan yana getirirken buna ne demeli şimdi?

Üstelik bir önceki kurtarıcı Terim’i, bir sabah kahvaltısında görev almaya ikna edenin de aynı güçler olduğu iddia edilirken…

Bir de Fatih Terim meselesi var sahi… İstifa mı etti, ettirildi mi, bilene sanırım, Terim’in tazminatından önce Avrupa seyahati ikramiyesi verilecek!

Diyeceksiniz, bu yazının Bursa neresinde, Bursaspor hangi satırda, sana ne oluyor, Türk futbolu hakkında ahkâm kesmek (a’nın üstünde mutlaka şapka olmalı) sana mı kaldı?

Yok böyle bir hedefim…

Tam 24 ay, spor ya da futbola dair bir yerlerde yayınlanacak güncel bir yazı kaleme alamadım da, onun acısını çıkarıyorum!

Yine de, salt yerelde kalacağımı söyleyemem… Çünkü Bursa ve Bursaspor’un rakipleri hakkında da toplumun bilmesi gereken, benim de bilebildiğim konuları dile getirmek, yazıya dönüştürmektir niyetim.

Gelelim Bursaspor’a… Ona da Fransız kalmayalım!

Söz konusu iki yıl içinde, elimden geldiğince yakından izlemeye çalıştım. Geçen yılı, hatırlanmamak üzere arşivime kaldırdım.

Bu sezon için, söylenecekler de sınırlı. En azından kötü koşmayan ve eksik mevkilerin belirlendiği ve doldurulmaya çalışıldığı bir takım oluşturulma çabası görünüyor.

Son oynanan Osmanlıspor maçında, ekstra olarak, saha için yeni bir düzende oynadıklarını, ya da oynar gibi yaptıklarını gördüm.

Üçlü savunma, yer yer beşliye döndüyse de, oyun düzeni ve disipline uyma çabaları olumluydu.

Geride kalan 8 maça bakarak bir cümle daha harcanabilir!

Oyun sürati ve pas yüzdesi vasata ulaşmaya çalışan bir takımın attığı gol sayısı, benim gibi yorumcuların büyük bölümünü şaşırtıyordur, diye düşünüyorum.

Eğer şaşırmıyorlarsa, takımdan önce, yorumlayanlara şaşırmak gerekir.

Söz konusu Eto-Beto meselesi ise gerisi teferruattır zaten…

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

YAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN “İş iştir, iş takip ister!”