Kültür Bakanlığı bizi yanıltır mı?

4

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Peşin hükümde bulunmamakta yarar var.

Hani bazen olur ya, “Ummadık taş baş yarar” misali, “Ne iş yapıyorlar” diye eleştirirken, yapılan iş bir anda önünüze çıkıverir…

Bu duruma düşmemek için Kültür Bakanlığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve ona inanan Anadolu insanının destansı mücadelesiyle kurulan Cumhuriyetimizin 100. yılı ile ilgili belki bir film hazırlamış ve sürpriz olarak 29 Ekim’i bekliyor olabilirler.

Birçoğunuz, “Görünen köy kılavuz istemez” sözünü bir yere ot etmiş olabilirsiniz.

Kim bilir, belki de Kültür Bakanlığı devletimizin 100. yılını taçlandıracak bir çalışmanın altına imza atmıştır.

Dileğimiz bu…

Zira öyle yerlere destek yapıyorlar ki böyle bir çalışma ile karşılarına gidene hayır demezler herhalde.

Ama önce Bakanlığın böyle bir projeyi düşünmesi gerekir.

Turgut Akman’ın “Şu Çılgın Türkler” kitabı bu yönüyle çok cezbedicidir mesela…

Okuduğunuz zaman kendinizi Kurtuluş Savaşı’nın içinde bir Mehmetçik gibi hissedebiliyorsunuz.

Akman diliyle, anlatımıyla o duyguyu veriyor.

Cumhuriyetimiz kolay kurulmadı.

Bugünlere kolay gelmedi.

Atatürk’ün yaşadığı dönemde inanılmaz büyük işler başarıldı.

Çok uzaklara gitmeye gerek yok.

Bugün kültür ve kongre merkezi olarak kullandığımız Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi bunun en güzel örneklerinden birisiydi.

Dokuma sanayine yön veren bu fabrikanın temelini bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk atmıştı.

Cumhuriyet, doğru ellerde bütün imkânsızlıklara rağmen çok büyük işler başarmış, milli eğitimden iş dünyasına kadar birçok yeniliğin altına imza atmıştı.

Seçme ve seçilme hakkı, demokrasi kavramının bütün herkes için varlığını ortaya koyuyordu.

Kadınlar, ikinci sınıf değil, erkeklerle eşit hale geliyordu.

İktisadi başarıları bir yerde tutun, sadece kadın erkek eşitliği üzerinden Cumhuriyetimizi tanımlasak, ne kadar büyük bir devrimin Büyük Atatürk tarafından gerçekleştirildiği görürüz.

Atatürk’ü anlamak Cumhuriyetimizin 100 yıllık ömrünün daha nice yüzyıllara taşınmasına eşlik edecek nesillerin yetişmesine katkı koymaya devam edecektir.

Atatürk devrimleri olmasaydı, bugün devleti yönetenlerin hiçbiri belki de o koltuklarda olmayacaktı.

Seçkin bir sınıfı temsil eden paşa çocukları, padişah torunları üst kademelerde karar verici olacak, halk ne temsilde ne de seçmede etkin olabilecek, kadınlar yok sayılmaya devam edilecekti.

Cumhuriyetimizin 100. yılına çok az bir zaman kaldı.

29 Ekim Pazar günü 100 yıl geride bırakmış olacak.

Devletimizin ne hazırlık yaptığını hep beraber göreceğiz.

Ama biz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuzun farkındayız.

O borcu da Cumhuriyetimizin temel değerlerine sıkı sıkıya bağlı kalarak, çocuğumuzu bu değerler üzerinden yetiştirerek ödemeye çalışıyoruz.

——————————————————————————————————————–