1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Gelecek Partisi kurucularından Ethem Mahçupyan’ın “Yeniden Recep Tayyip Erdoğan’a oy verebilirim” sözleri siyaseti bir kez daha alevlendirdi.

Türkiye’de hiç kuşku yok ki aylardır siyasetin birinci gündemi 6’lı masanın Cumhurbaşkanı adayı kim olacak sorusu.

Bir çok isim gündeme gelip çıkıyor ancak masadan bir aday çıkamıyor.

Kamuoyunda da aslında artık o masadan bir değil birkaç adayın çıkması fikri ağırlık kazanıyor.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemde kendi adaylığı üzerine güçlü bir siyaset çıkarması ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olacağını kabullenmiş görünmesi, şimdi yeni tartışmaları da beraberinde getiriyor.

İşte bu noktada Ethem Mahçupyan’nı çıkışı oldukça önemli.

Dahası aslında muhalefete önemli bir mesaj niteliğinde.

Eğer ortak aday olacaksa güçlü bir isim olmalı anlamına gelen açıklamalar gelinen noktayı da özetliyor.

Ne diyor Mahçupyan, “Şunu da burada çok açık söyleyeyim. Çok belli ki ben muhalefete oy vereceğim.

Ama eğer son kertede Tayyip Erdoğan ile Mansur Yavaş karşılıklı olarak kalırsa kime oy vereceğimi ben şu an bilmiyorum.

Yeniden Tayyip Erdoğan’a da verebilirim.

Çünkü şöyle bir şey var o noktada.

Eğer ana mesele değişmeyecekse, Türkiye’nin devlet toplum ilişkisi, devlet siyaset ilişkisi değişmeyecekse, tamamen pragmatik bakacaksak o zaman ben şu soruyu soracağım; Putin’le teke tek oturduğunda Mansur Yavaş‘a mı güvenirim Tayyip Erdoğan’a mı?

Ben çok açıkça Tayyip Erdoğan’a güvenirim.”

Putin’le masaya oturduğunda Mansur Yavaş’a mı yoksa Recep Tayyip Erdoğan’a mı daha fazla güvenirim sorusunun cevabını da Recep Tayyip Erdoğan olarak veriyor.

CHP’den fire olmayabilir ancak Mansur Yavaş ya da Kemal Kılıçdaroğlu Gibi seçeneklerde Cumhurbaşkanlığı için DEVA, Gelecek ve Saadet Partisi tabanında ciddi bir kırılma olması olası.

Yani bu kitleler Erdoğan ile bu isimler arasında yüksek olasılıkla Erdoğan tercihi yapacak.

Seçim yavaş yavaş gelirken aslında hesapların daha detaylı yapılmaya ve görüşlerin daha netleşmeye başladığını da söyleyebiliriz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin net duruşlarına karşılık, 6’lı masanın netleşmeyen duruşu geleceğe yönelik bir fikir veriyor.

Oysa iktidar iddiasında bir muhalefetin iktidardan çok daha net olması beklenir.  

Masayla ilgili daha fazla tartışmanın önümüzdeki günlerde kamuoyu gündemine geleceğini ve ciddi kırılmalar yaşanacağını düşünüyorum açıkçası.

Farklı siyasi akımların bir araya gelmesiyle oluşan masanın son tahlilde bir sonuca varmasından öte kamuoyunda bu taban birleşmelerinin o ana kadar sağlanmadığını ifade etmeliyim.

Yani bu partilerin tabanları birbirine aslında ısınmadı ve ısınamıyor.

Sandığa gidildiğinde masada alınan kararlardan öte vatandaşın ikna edilmiş olması geçer akçe. Bu gidişle masanın vatandaşı ikna etme noktasında sıkıntısını daha da artacağı şüphe götürmez. Bir an önce çok daha güçlü bir ismi belirleyerek arkasına düşmeleri durumunda, en azından yarışma trenini kaçıracaklar.

Her ne kadar AK Parti tarihi boyunca en fazla eleştiri aldığı dönemi yaşasa ve özellikle ekonomik koşullar oldukça güçleşse de halkın sadece ekonomiyle ilgilenmediğini, dahası net söylemleri ve eylemleri daha çok kabul ettiği yadsınamaz.

Sokakta yeniden Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğim diyenlerin sayısı artarken, AK Parti ve MHP’nin oylarının da arttığı görüşü hakim.

Özellikle MHP’nin tutarlı tavrı, Recep Tayyip Erdoğan’ın özgüvenli ve dirayetli duruşuna karşılık, masanın çelişkiler ve belirsizliklerle dolu süreci devam ettirmesi durumunda seçimin beklenen yarışa sahne olmama durumunda ortaya çıkabilir.

Yani ilk sandıkta iş bitebilir.

Muhalefet içindeki çözülme ise Mahçupyan’ın açıklamalarında olduğu gibi önümüzdeki süreçte yenilerinin de eklenmesi beklenebilir.

Masa açısından ve masanın destekçileri açısından vaziyet hiç de umut edilen gibi gitmiyor açıkçası…