0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bütün muhalefetin, 6’lı masanın hatta masanın görünmezi HDP’nin, muhalif medyanın ve dahi daha fazlasının pür dikkat TBMM’deki MHP Grup Toplantısı’ndaydı dikkatleri. 

Öyle ya maraza çıkacaktı. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı ortağı AK Parti’nin başörtüsüyle ilgili HDP ziyaretine sert çıkacak, hatta seçim tarihi verecek beklentisi oluşmuştu bu kesimlerde her nedense.

İşte tüm Türkiye’nin çıt çıkarmadan kilitlendiği grup toplantısında kürsüye geldi MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve  tarihi konuşmasını yapmaya başladı. 

Son 10 yıldır bu kadar dikkatli dinlenmemiş, bu kadar ilgi çekmemiştir muhtemeler bir grup toplantısı. 

Önce en büyük hevesle bekleyen CHP’ye ders vermeye başladı. 

Konuşmasının ilk bölümünde Türkiye Cumhuriyeti kurucu lideri Atatürk’e ayıran Bahçeli,  “Şu hususu tarih ve millet huzurunda ifadeye vazifeliyiz ki Atatürk’ün emanetleri MHP’de ve Cumhur İttifakı’ndadır, bu milli emanetlere de asla leke sürdürülmeyecektir. 

Aramızdan ayrılışının 84’üncü yıl dönümünde aziz Atatürk’ü hürmetle, rahmetle, minnetle, tazimle yad ediyorum” diyerek önce CHP’ye gönderme yaptı ardından HDP’yi hedefine alarak, “Cumhuriyet’e yıkım projesi’ diyen arsız ve ahlaksız bölücüler inanıyorum ki milletin iradesiyle yıkılacaklar ve hesap verecekler, sonuçta aziz Atatürk’ün en büyük eserim dediği Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak ve yaşatılacaktır.” Dedi. 

Devlet Bahçeli, ülke gündemindeki bir çok konuyla ilgili partisinin görüşleri geniş bir şekilde açıkladığı konuşmasında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çok sert sözlerle yüklendi. 

Tüm ülkenin ekran başında olduğu dakikalarda, Kılıçdaroğlu’nun Türkiye aleyhine kurulan sahnede figüran yapıldığını ileri sürdü, “Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına paraşütle indirilmiş ve özel görevle yetkilendirilmiş taşeron bir siyasetçidir. 

Bu görev…

Atatürk’ü itibarsızlaştırma ve CHP’yi silme görevidir. 

Bu görevin temelinde Dersim isyanının rövanşını almak yatmaktadır” ifadeleriyle hedef aldı. 

Her geçen zamanda Kılıçdaroğlu’na daha da sert yüklenen Bahçeli, konuşmasının son bölümünde ise tüm dikkatlerin çevrildiği AK Parti heyetinin HDP ziyaretine geldi. 

Aslında muhaliflerin umudu Bahçeli’nin bu görüşmeye çok sert tepki vermesi, ittifakı çatlatması ya da seçim tarihi açıklamasaydı ancak hevesleri Bahçeli’nin sözleri ile kursaklarında kaldı adeta. 

Bahçeli’nin, “AK Parti heyetinin anayasa değişikliğini görüşmek amacıyla Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret etmesi de son derece doğal ve doğru bir adımdır” cümlesiyle lafa başlayan Bahçeli, bu kez MHP’nin vereceği sert tepkinin hayaliyle ekran başına geçen muhalifleri hedefine aldı.

HDP ile niye görüşülmüş? 

Biz buna ne diyecek, nasıl bir tepki gösterecekmişiz?’ Günlerdir cevabı aranan marazi sorular bunlardır”dedi. 

HDP’ye nasıl baktıklarını tekrar izaha lüzum görmediğini söylemesi ve ardından sert söylemini sürdüren Bahçeli, “AK Parti heyetinin, CHP ile kurduğu temasa ses çıkarmayanların bizim sırtımızdan HDP’yi dillerine dolamaları müflis ve müfsit bir tavırdır. 

Zira… 

Bizim gözümüzde HDP neyse, CHP de odur ve aynısıdır.

Biz kiminle görüşüldüğüne değil, makul ve demokratik çözümün nasıl olacağına bakıyoruz” dedi.

Aslında Devlet Bahçeli’nin böyle bir tepki vereceğini bir tek fantastik hayal dünyasında ittifakı bozacak reaksiyon göstereceğini düşünen kesim akıl edemiyordu. 

Bir tek onlar için aslında sürprizdi bu sonuç. 

Çünkü…

MHP kurulduğundan beri devlet aklıyla hareket eden bir parti ve devlet aklının tezahürü bir ideolojinin temsilcisi. 

AK Parti’nin Sürpriz bir şekilde o ziyareti yaptığı ve MHP’nin bundan haberdar olmadığını düşünmek, bir nevi mevzuyu kavrayamamaktan öteye geçmeyen bir düşünce olabilir ancak.  

MHP sadece HDP ile değil CHP ile de temas kurmuyor uzun süredir. 

MHP, CHP’nin HDP’den farkı olmadığını sürekli tekrarlıyor. 

MHP’nin bu tavrının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın arkasında dağ gibi durması muhalefeti gerçekten psikolojik olarak yıkıma götürüyor.

Devlet Bahçeli’nin Cumhurİttifakı’nı kendi partisinde bile tartıştırmamasını anlayamıyorlar kavrayamıyorlar. 

Oysa bunun siyasetten öte bir şey olduğunu, bir devlet müdafaası olduğunu çoğu zaman ifade ediyor Devlet Bahçeli. 

Ve…

Bir şeyi daha çok net ifade ediyor, “Sosyal medyadan MHP’ye asla istikamet çizilemeyecektir. 

Fitne tezgahı açanlara, el ovuşturan asalaklara, bozguncu telkinlere, iki yüzlü tahriklere, oyun içinde oyun kuranlara, ‘onunla görüştü, bununla buluştu’ masalı anlatanlara, Cumhur İttifakını sorgulayanlara kapalıyız, alayına birden de yüzümüzü dönmüş durumdayız. 

Topuna diyorum ki haydi başka kapıya”. 

Tavır yeni değil, tavır tahmin edilmeyecek karmaşıklıkta değil. 

Ama hayalleri ile gerçekleri bir araya getirmekte zorlanan kesimlerin bunu algılayamama sıkıntısı var. 

MHP hep böyle bir partiydi ve hep öyle gidecek. 

İdeolojisi ve kurgusu çok belli ve sert çizgilerle çevrilmiş bir parti. 

Toplantının sonunda ise hala seçim tarihi bekleyenlere o tarihi bir kez daha yineledi Bahçeli; “7 kay olduğunu söylüyorum”.  

Yani muhalefetin çalışmak için tam 7 ayı var ancak önce siyaseti ve Türkiye’yi, Türk milletini okumaları, MHP’yi bir kez daha derinlemesine analiz etmeleri gerekiyor. 

Bir kez daha hayal kırıklığına uğramaları bu gidişle sürpriz olmayacağı gibi, eğer bir köklü siyaset değişimi olmazsa sonucu belli seçimin mağlubu olmaktan kurtulamayacakları aşikar.