Pazarın ateşini bu dilimler söndürecek

Yayın: 26.05.2022 15:23 - Güncelleme: 26.05.2022 15:23

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Yurt dışına;
İlk çıkışımız yanlış hatırlamıyorsak 1990 yılındaydı.

Ve;
Şanssızlık mı diyelim adına bilemedik ama ilk gördüğümüz ülke İsviçre’ydi.

Ki;
İlk kez 32 yıl önce gördüğümüz İsviçre o zaman da çok ileri ve imrenilecek noktadaydı.

Tabi;
20 yaşında bir Türk genci olarak gördüklerimizden hem etkilenmiş hem de fazlasıyla şaşırmıştık.

Hatırlıyoruz da;
Bulunduğumuz Bern kentinde, bir caddede karşıdan karşıya geçmekte epey zorlanmış, trafik ışığı aramış bulamamıştık.

Meğerse;
Caddeye daha adım atıldığında araçlar zorunlu olarak durup, yayalara kesinlikle yol vermek durumundaymış ki, bu kuralı ülkemiz ile kıyasladığımızda hayli şaşırmıştık.

Yanı sıra;
Bir şaşkınlığımız da yapılan alışverişlerde olmuştu.

Nitekim;
Hangi ürünlerdi hatırlayamıyoruz ama bundan tam 32 yıl önce Avrupa’nın göbeğinde sebze ve meyveler tane tane satılıyordu.

O zamanlar çok tuhaf gelmişti bu uygulama.

Adamlar;
Avrupa’nın en zengin insanlarıydı ama alışverişleri böyleydi.

Elbette ki;
Ürünlerin pahalı olmasından değildi bu uygulamaları

İnsanlar, tüketebileceği kadar alıyordu hepsi buydu.

Hem, ekonomik davranıyorlardı.

Hem de, yiyemediklerini çöpe atmamak istiyorlardı.

Yani, günah da işlemiyorlardı bu uygulamayla.

Ne tuhaf ki;
Yıllar önce gördüğümüz bu uygulama şimdi ülkemizde de yaşanıyor.

Ama bir farkla.

O da;
Fiyat yüksekliği nedeniyle.

İnsanlar kış boyunca öyle eskisi gibi kilo kilo alışveriş yapamadı pazarlarda.

Karpuz dilimle satılmaya başladı.

Kabak, salatalık, domates, karnabahar tek tek satılır oldu.

Elbette ki;
Bu satış formülünün sebebi, insanların hayat pahalılığına yenik düşmesiydi.

Bugün;
Bu işin devamlı hale gelip gelmeyeceğini öğrenmek için Bursa Sebzeciler Meyveciler Odası Başkanı Mehmet Çakman’ı aradık.

Ankara’da toplantıdaydı.

Nezaket gösterip toplantıdan çıktı ve bu merakımızı giderdi.

Önce şunu söyledi:

“Sezon itibariyle seralar artık bitiyor, bahçe ürünleri başlıyor.
Çanakkale’den başlayan hasat, Kars’a kadar sürecek.
Ve göreceksiniz pazarın ateşi bir anda düşecek”

Sevindik tabi söylediklerine Çakman’ın.

Örnekler de verdi ürünlerden.

Mesela;
Ocak’ta kilosu 30 lira olan domates’in 10-15 liraya

Kilosu 40 lira olan patlıcan’ın 7-10 liraya

Kilosu 40 lira olan biber’in 7-10 liraya

Kilosu 25 lira olan salatalık’ın 2-5 liraya

Kilosu 25 lira olan karpuz’un 8-10 liraya

Kilosu 15 lira olan patates’in 8-10 liraya

Kilosu 7 lira olan soğan’ın 2-5 liraya satılacağını anlattı.

Şunu da söyledi:

“Evet bir pahalılık vardı ama bu sera nedeniyle kaynaklanıyordu.
Bir de navlundan yani nakliyeden dolayı artışlar vardı.
Fiyatlar göreceksiniz ucuzlayacak ama akaryakıt zamları nedeniyle geçen seneye göre farklılıklar olabilecek tabi”

Hazır;
Mehmet Çakman’ı bulmuşken dilim dilim satılmaya başlanan karpuzları da sorduk.

“Şu anda” dedi “İran karpuzu var piyasada. 15 gün sonra kilosu 1.5 liraya kadar düşer”

Karpuzların;
Dilimlenmesine yönelik bir iddiası da şu oldu Çakman’ın.

“Karpuzlar artık eskisi gibi değil, güçlendirilmiş büyük karpuzlar yetişiyor.
Kimse de 10 kiloluk karpuz almıyor alsa da buzdolabına sokamıyor.
Bir de içini görerek alıyor vatandaş, böylesi bizce de daha iyi ve ekonomik”

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ

YAZARLARIMIZIN KALEMİNDEN “İş iştir, iş takip ister!”