3

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Doğu Perinçek’i uzun yıllardır yakından izlerim.

1990’lı yıllarda televizyonda konuğum olmuştu. Olay TV’deki programda söylediği “Çiller Özel Örgütü” sözleri nedeniyle birlikte yargılanmıştık.

Keskin muhalif kimliğini sonraki süreçte sürdürdü; AK Parti döneminin en sert muhalefet yapan odakların başındaydı.

AKP-FETÖ ortak yapımı Ergenekon-Balyoz operasyonları sırasında da en çok mağdur edilen kişi Doğu Perinçek ve onun başında bulunduğu siyasal hareketti.

****

15 Temmuz darbesi öncesinde AKP ile başlayan yakınlaşma gün geçtikçe bir ittifaka dönüştü.

Vatan Partisi’nin son kongresini Ankara’da izleme olanağı buldum.

Doğu Perinçek’in cumhurbaşkanlığı adaylığının ilan edildiği kongrede iktidara yönelik eleştiriler de vardı, övgüler de…

****

Siyasal tutumları ne kadar sert olsa da Doğu Perinçek çok nezaketli bir siyasetçidir.

Emin Adanur’a ait olan İnci Sözlük’ün İstanbul merkezinde programa gelen Perinçek, sonraki süreçte patronumuzu Ankara’ya, kongreye çağırdı.

Emin Adanur da üşenmedi, kalktı Ankara’ya gitti, Doğu Perinçek ile görüştü, kongreyi kısmen izledikten sonra ayrıldı.

TARİHİ KİŞİLİKLE YAN YANA OLMAK!

Anadolu’nun yetiştirdiği bu genç girişimciyi fark eden Şule Perinçek, geçtiğimiz hafta sonu Bursa’ya gelerek Emin Adanur’la Ulusal kanal için söyleşi yaptı.

Söyleşi öncesinde birlikte yemek yedik.

Türkiye’nin son 50 yıllık siyasal tarihine tanıklık etmiş önemli bir isimle aynı masada olmak bambaşka bir duygu yaratıyor insanda…

Düşünün Sevgi Soysal’ın “Yıldırım Bölge Kadınlar Koğuşu” adlı kitabı okuyarak büyümüşüz, Şule Perinçek o kitabı yazanla birlikte aynı o koğuşta yatmış, o anılarda yer almış bir isim…

Türkiye sosyalist hareketinin öncülerinden Behice Boran orda, Mihri Belli’nin eşi Sevim Belli ile Türkiye’nin sanatına-kültürüne damga vuracak olanlar o koğuştan çıktı.

****

Türkiye sol tarihini bilenler için söylüyorum, 1968 yılının Siyasal Bilgiler Fakültesi kantinindesiniz, “İşçi-Köylü” dergisi satan kişilere yönelik saldırı oluyor, Şule Perinçek mazlumun ve mağdurun yanında yer almak için yan masadan kalkıp o dergiden alıyor.

Sonra Doğu Perinçek ile tanışma ve 50 yıldan fazla süren büyük bir aşk…

*****

En çok merak edilen soruyu soruyorum elbette Şule Perinçek’e…

“Siyasal iktidar laikliği aşındırıyor. Siz desteklemeye devam ediyorsunuz? Bu değişim neden?”

“Kıblemiz aynı” diyor.

Atatürk’ün bütün yapıtlarını yayınlayan kişi olarak sözü O’na getiriyor:

“Atatürk’ün kafasında en başından bağımsızlık ve cumhuriyet vardı. Saltanatın bağımsızlığa engel olduğunu düşündüğünde onu kaldırıyor önce. Sonra halifeliğin de saltanat gibi davrandığını görünce onu da kaldırıyor. Cumhuriyet ilan ediyor. Düşünün o gün TBMM’de 360 milletvekili var, ancak 160’ı oylamaya geliyor. Kitlenin içinde erimeyeceksin ama onlarla da dirsek temasını kesmeyeceksin.”

****

Şule Perinçek, söyleşimiz sırasında CHP ve MHP’ye de yükleniyor:

“HDP hemen kapatılmalı. FETÖ-PKK’nın yasal partisini savunan Atatürk’ün CHP’si ne halde?  Öte yandan ‘Adayımız belli, kararımız net’ diye slogan mı olur? Sen parti değilsin o zaman!”

EMİN ADANUR’DAN ÖNEMLİ SÖZLER!

Şule Perinçek’le söyleşimiz bitti, bu kez Perinçek, Ergünkent Yönetim Kurulu Başkanı Emin Adanur ile söyleşi gerçekleştirdi.

Pazar akşamı Ulusal kanalda yayınlanan söyleşide bizim patron sözünü hiç esirgemedi, hiç kimsenin cesaret edemediği konulara değindi.

Önce yaşam öyküsünden bir kesit anlattı:

“İlk iş deneyimlerimi 8 yaşlarında pazarlarda çalışarak edindim. 12 yaşında da Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi’nde çay ocağında işe başlamıştım. 2009 yılında da orada işten çıkıp askere gitmiştim. Askerden döndükten sonra ise girişimci ruhum olduğu için çeşitli iş alanlarında bulundum. 20 yaşındayken 26-27 personelle iş yapıyordum. Bu girişimci ruhun akabinde Bursa’da kentsel dönüşümü ilk getiren kişi oldum. Türkiye’nin bütün kentsel dönüşüm projelerinde katkım var diyebilirim.”

****

Bursa’da patronların medyadan çekildiği bir dönemden geçiyoruz.

Olay gibi sadece bu kente değil ülkede marka olmuş televizyon kapalı…

Bu şehrin sanayicileri bir özel üniversite kurmadılar, kuramadılar.

Vizyonları o kadar!

Eğitimci Gıyasettin Bingöl’ün cesareti olmasa Bursa gibi Makedonya’dan daha çok nüfusa sahip bir şehirde özel üniversite olmayacak.

Bizim patron Emin Adanur’un ufku ve vizyonu gerçekten geniş…

İnşaattan kazandığı parayla Avrupa’da lüks içinde yaşama olanağı varken, bakın 20’li yaşların sonlarına doğru şu öngörüde bulunarak nereye yatırım yaptı?

“Twitter’ın o günlerin gazetelerin yerini alacağını, İnstagram’ın bugünün magazinin yerini alacağını Youtube’ın da bugünün televizyonunun yerini alacağını öngördüm. Dünyanın artık konvansiyonel medyadan kopup dijitale döneceğini gördüm. Pandemi ise bu geçiş sürecini hızlandıran bir etki yarattı.”

****

Bizim patron sözünü sakınan biri değil…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Caps’in yapmak istediklerini ama sıkıntı olabileceğini açıkça ifade etti Emin Adanur…

Hem kent hem ülke yönetimine net eleştiriler getirdi:

“Burası bir üretim şehri. Sudan, giydiğimiz kıyafete bindiğimiz otomobilden, metroya kadar kendimiz üretiyoruz. Örneğin, hazır suyun en pahalı satıldığı il Bursa. Burada yönetimde bir kusur olduğuna inanıyorum. İnsan olarak da çok üretken bir toplumuz. Bursa’dan çok kıymetli sporcu, sanatçı ve siyasetçiler yetişmiş. Topraklarında bereket var. Bu kadar ögeyi bir araya getirip şehir daha yaşanabilir bir hale getirilebilir. Avrupa’da demokrasi hâkim ancak Balkan ülkeleri ve bizde demokrasinin o kadar da önde olduğunu söyleyemeyiz. Avrupa’da üretim yapan insan sayısı az olduğu için üreticinin kıymetini biliyorlar. Sadece üretenler olarak bir baskı altındayız.”

GİRİŞİMCİ BAKANLIĞI KURULMALI!

Bir de somut önerisi oldu Türkiye’de gençliğin nabzını tutan Emin Adanur’un:

“Girişimci Bakanlığı kurulmalı!”

Önerisinin altını da şöyle doldurdu:

“Türkiye Cumhuriyeti’nin Selçuk Bayraktar’a verdiği kıymeti tüm üreticilere tüm girişimcilere vermeli. Türkiye’de bir tane Selçuk Bayraktar yok, belki de on binlerce Selçuk Bayraktar var. Yerli arama motoru yapabilecek insanların önünü kesildiği bir dönemden de geçtik. Üreticilerin değer görebilmesi açısında Girişim Bakanlığı kurulmalı. Çünkü girişimciler ülkelerini kalkındırabilir.”

****

Emin Adanur’un çağdaş bakış açısına, vizyonuna uygun, bizim de gurur duyduğumuz son cümlesi şu oldu:

“Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olduğum için çok mutluyum. Bize cumhuriyeti yaşattığı için Mustafa Kemal Atatürk’e minnettarım.”

Teşekkürler Şule Perinçek…

Teşekkürler Emin Adanur…

SICAK ZİYARET