4

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bursa’da son haftalarda Kestel’in Soğuksu ve Seymen köylerine yapılmak istenen yeni sanayi bölgesi tartışması var. Bursa 2020 ve 2040 Çevre Düzeni Planı’na göre tarım alanı olarak ilan edilen bu bölgeye geçen yıl meslektaşım Yüksel Baysal’ın ısrarıyla gitmiş, yeşillikler içindeki köyün kahvesinde köylülerle sohbet etmiştik.

Hikayenin başlangıcı şu:

“ Köyün Hazineye ait olan özellikle çorak ve taşlık olan kısmı 2018 yılında TOKİ’ye devrediliyor. Kısa bir süre sonra da TOKİ, S.S. İleri Teknoloji Sanayi Toplu Yapı Kooperatifi’ne yeri sanayi alanı olarak  satıyor. Satış beraberinde köylülerin tarım arazilerinin de satışını getiriyor.  TEKNOSAB benzeri bir plan yapılıyor.  Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı tarafından 16.11.2023’de askıya çıkarılıyor, 29.11.2023’de tam seçim atmosferinin başladığı dönemde eksiklik bahanesiyle askıdan indiriliyor.”

O gün köylülerle konuşurken, eski muhtarın parselleyerek köyün arazilerini sattığını söyleseler de genel olarak “veren memnun, alan memnun” misali. Tarlarını satıp ceplerine para koymaktan o parayla Nilüfer’den daire almaktan pek şikayetçi değillerdi.

Şimdilerde bölgeye giden gazeteci, akademik odaların temsilcilerinin söylediğine göre de hallerinde bir değişiklik yok.

Onlar farkında değil ama Bursa için burası tehlike çanlarının çalmaya başladığı yer oldu.

Çünkü o planlar 22.04.2024 tarihinde alelacele yeniden askıya çıkarıldı.

…..              ……

Dün İnşaat Mühendisleri Odası ile Atatürkçü Düşünce Derneği bu bölgede yapılmak istenen sanayi bölgesi için ayrı ayrı basın toplantısı düzenleyerek tepkilerini dile getirdiler.

İMO’da Eski Şube Başkanları Necati Şahin ve Mehmet Albayrak’ın da bulunduğu toplantıda Başkan  Serdar Atilla Erdem “ilk günden itibaren takipte olduğumuz konu olan planlar yeniden askıya çıkar çıkmaz yüksek sesle yaptığımız itirazımız sonucu kamuoyunun hassasiyetini yükseltmiş olması bizleri oldukça memnun etmiştir ”derken itiraz dilekçesini Çevre, Şehircilik ve İklim İl Müdürlüğü’ne verdiklerini  söyledi.

Buradan yola çıkarak Bursa Anayasası’nın yapılmasının zorunlu olduğunu söyledi.

“Ve diyoruz ki biz sanayiye ve sanayiciye asla karşı değiliz. Ancak kentimizi derinden etkileyecek bu tarz önemli planlamaların Bursa anayasası içerisinde çözümlenmesi kırmızı çizgimizdir.”

…..                     ……

İkinci toplantı Atatürk Düşünce Derneği’nden geldi.

CHP Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın da katıldığı toplantıda ADD Başkanı Gürhan Akdoğan  sanayiye, sanayiciye, üretime asla karşı olmadıklarını ama sanayi alanlarının da bir plan doğrultusunda hazırlanması gerektiğini söyledi “ tarımsal ve koruma alanları ben yaptım olduya getirilmesin” dedi.

Önce rakamsal veri ortaya koydu:

“Bursa’da faaliyette olan ve alt yapı çalışmaları devam eden 17 adet  Organize Sanayi Bölgesi, 8 adet Sanayi Bölgeleri,  24 adet küçük Sanayi Sitesi, 3 adet Özel Endüstri Bölgesi olmak üzere toplam  52  adet sanayi bölgesi var. Toplamda 5 bin 200 hektarlık bu alanlarda 153 bin kişi istihdam ediliyor”.

Soğuksu ve Seymen köylerine /mahallelerine yapılmak istenen sanayi bölgesinin tıpkı Çataltepe BESOB Sanayi Sitesi’nde, TEKNOSAB ‘ta olduğu gibi kamu vicdanını rahatsız ettiğinin de altını çizen Akdoğan da Bursa’nın büyük ölçekli bir plana ihtiyaç olduğunu söyledi.

Neticede, çarpık kentleşmenin ortaya çıkmasının, sanayi alanlarının ya kentin içinde kalmasının ya da tarım alanlarına kaymasının veyahut arsa spekülatörleri tarafından trilyonluk yatırımların çevre illere kaymasının ana nedeni kentin bir anayasasının olmayışı. Dün kent planlanmadı. Ama en azından yarınların kurtarılması için önümüzdeki 20-30-50 yılının Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde, meslek odaları, akademik odalar ve STK’larla birlikte planlanması gerekiyor.

Ve yine…

TEKNOSAB’la ilgili olarak kamuoyunda yaygın ”parsellenip rant elde edildiği, ilk tahsislerin sonradan ikinci, üçüncü şahıslara fahiş fiyatlarla satıldığı, şirketlerin el değiştirdiği ve  teknoloji üreten sanayi firmaları yerine geri dönüşüm, lojistik  gibi ticari firmalara da tahsis yapıldığı” iddialarının önüne geçmek için Büyükşehir belediyesi tarafından sanayi alanları için arsa üretilmesi ve bunların da parsel bazında uygun fiyatlarla satılması da sorunları ortadan büyük ölçüde kaldıracaktır.

SANAYİ KARŞITLIĞI GERİCİLİKTİR

Bu arada Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin verilerine göre Ocak-Mart ayında, yani yılın ilk çeyreğinde en fazla ihracatı 24.4 milyar dolarla İstanbul, 4,55 milyar dolarla Kocaeli yaparken, Bursa 4 milyar 98 milyon 288 bin dolarlık ihracatla 3. sırada yer aldı.

Türkiye’nin sanayileşmesi, ihracatının artması, Bursa’nın da ülke ekonomisine katkı vermesi elbette sevindirici bir durum. Çünkü sanayi beraberinde kentlerin gelişmelerine de olumlu katkı sağlıyor.

Lakin…

Plansız sanayileşmeye karşı çıkarken sapla samanı karıştırmamak lazım.  Sanayi karşıtlığı yapmak bilimin ve teknolojinin artık uzaya çıktığı çağımızda tam anlamıyla gericiliktir.