0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bir aylık seçim kampanyası sürecini geride bıraktık.  14 Mayıs’a saatler kaldı. Tarihi seçimler için heyecan dorukta.

Son 3 güne kadar tek ayıbımız Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da seçim otobüsünün taşlanması idi, bunun dışında tam da “korkulan olmadı ve süreci kazasız belasız, olaysız atlatıyoruz“ derken, o bildiğimiz  kirli perde yine açıldı ve  FETÖ imzalı kasetler ortaya saçıldı.

Kasetlerin çıktığı günlerde Bakan Danışmanı Harun Akın ve AK Parti Mudanya İlçe eski Başkanı Dr. Murat Ünal’la birlikte İstanbul’da 2. bölgede İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun seçim kampanyasını takip ediyordum.

Hepimiz gibi bu çirkin oyundan, kumpastan dolayı öfkeliydi.

CNN’deki canlı yayın başta olmak üzere, Mardin ve Sivas Dernekleri ile STK toplantılarında, Tophane Meydanı’ndaki mitinginde ve Büyük Rumeliler Buluşması’nda net olarak söylediği hep şu idi:

“Amerika en başından beri bu seçime müdahale ediyor. Biden, 2016’da “darbe ile bu işi yapamadık, bu sefer darbe ile değil seçim ile gerçekleştireceğiz” dedi. FETÖ hala devrededir. Depo kayıtlarla devrede. İnce’nin kaydı da yurt dışındaki bir hesap üzerinden gönderilmiştir. ABD’nin bu ülkede 10 yılda bir darbe yaptığını uçan kuş biliyor. Bu saldırının kim tarafından üretildiği bellidir”.

Dahası, Bakan Soylu Doğu ve Güneydoğu sınırımızda PKK’yı besleyen gücün ABD olduğunu söyleyecek kadar da ileri giden, kafa tutan korkusuz bir yapıya sahip olduğu için milli ve yerli görülüyor ve gittiği her yerde büyük ilgiyle, sevgiyle karşılanıyor. 

Siz bakmayın hakkında ”PKK’ya yönelik sert söylemlerinden dolayı AK Parti içindeki Kürt seçmenini küstürüyor” şeklinde bir algı yaratılmaya çalışılıyor ya, külliyen yalan.

İnanmayın. İstanbul’da bir kere daha şahit oldum. İstanbul’daki Mardinliler, Sivaslılar ve diğer hemşeri derneklerinin her bir buluşmasında izdiham derecesinde kalabalık vardı.

Hepsinde salona girerken ”Kahramanımız, liderimiz” sloganları ve alkışlarıyla karşılandı. Bölge halkı bugüne kadar kendi yanlarında dertlerini, acılarını paylaşan, evlatlarını dağa kaldırmaktan kurtaran, anaların gözyaşlarını dindiren ve bölgeye huzuru getiren böyle bir İçişleri Bakanı daha görmediklerini söylediler.

Abartmıyorum, isteyen ‘youtube’dan  bulabilir.

******                         ******

Neticede;

Demokrasi tarihimize kara leke olarak bir kere daha damgasını vuran ve Muharrem İnce’nin şantajla Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesine yol açan bu FETÖ kasetleri seçmen nezdinde öyle pek alıcı bulmadı.

Çünkü insanımız Ekrem İmamoğlu’na yapılan taşlı saldırıyı nasıl kınadıysa, içine sindiremediyse, İnce’ye yapılan çirkinliğe de siyaseten pirim vermedi.

Ve şimdi tüm bunları geride bırakıp demokrasiye sahip çıkma vakti. Bir kere daha sandık başındayız. Türkiye Cumhuriyeti’ni demokrasiyle taçlandırmak için, Cumhuriyetimizin 100. yılında oyumuzu kullanacağız. Siyasi kutuplaşmaları, ideolojileri bir kenara bırakıp, oyumuzu kullanmaya giderken önemli olanın Türkiye’nin tam bağımsızlığı, milli egemenliği ve kalkınma mücadelesi olduğunu unutmamalıyız.

Ve tabii ki demokrasi gereği sandıktan çıkacak iradeye hangi parti, hangi isim olursa olsun saygı duymaktır.  Çünkü, bu millet her zaman sandıkla iradesini tecelli ettirmiştir.