Suyuna sahip çık Bursa, yoksa boy abdesti bile alamayacaksın!

Yayın: 16.11.2022 00:54 - Güncelleme: 16.11.2022 00:55

BEĞENDİM

ABONE OL

News

“Bursa ve su” dendiğinde her ne kadar akla ilk gelen, Evliya Çelebi‘nin, “Velhasıl Bursa sudan ibarettir” sözü olsa da yakın tarihte bu sözden mütevellit başka sözler de yine, en az Evliya Çelebi‘nin sözü kadar yer etti Bursalıların aklında.

Biliyorsunuz, Bursa’da su faturalarının can yakacak kadar yüksek gelmeye başladığı ilk günlerde, Büyükşehir Belediyesi ile muhalefet partileri arasında ateşli bir “su tartışması” baş göstermişti.

Hatırlayalım; İYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, BUSKİ’nin kapısına su borularını bırakıp, “Velhasıl Bursa’da su faturaları kazıktan ibarettir” diyerek tarihe ibretlik biz iz bırakmış ve uzun sürecek bir tartışmanın da fitilini ateşlemişti.

Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise cevaben; “Bursa artık sudan ibaret değil” diyerek ateşli tartışmada adeta el yükseltmişti ki; Aktaş, su faturalarından ilçe belediyelerinin katı atık bedelini çıkartıp konuyu başka bir boyuta taşımıştı.

Asabı bozuk yazı gündelikçiniz ise, o günlerde tartışmaya dahil olmuş ve suyun, küresel bir sorun olduğunun altını çizip, belki de yakın bir gelecekte su yüzünden çıkacak savaşlara tanık olacağımız öngörüsünde bulunarak; Bursa’da su meselesinin, faturaya indirgenmiş bir tartışmanın ötesinde, çok önemli, öncelikli ve daha derinlikli bir çalışmaya konu edilmesi gerektiğinin altını çizmişti.

Ne var ki; pek muhterem belediye başkanımız, birçok konuda olduğu gibi, bu konuda da yazarınız ve/veya yazarınız gibi Bursa’nın suyuna, havasına, toprağına, yeşiline meftun ve bunların korunması için dil döken yazarçizerleri, STK ve kanaat önderlerini dinlemek yerine, havanda su döven kabile reisi kılıklı kasaba siyasetçilerini ve onların akıldanelerini rehber edindiği için öbür kulağından çıkma süresince aklında kalacak kadar bile kulağına girmedi söylenenler.

Haliyle korkulan oldu. O kötü günlerin ayak sesleri fena halde duyulmaya başlandı. Bursa’nın içme suyunun en önemli kısmını karşılayan yıllık 60 milyon metreküp su kapasiteli Nilüfer Barajı tamamen kurudu. Evet, yanlış okumadınız, tamamen kurudu.

Uzmanlara göre Bursa’nın elli günlük suyu var. Bu arada yağmur, kar yağarsa ne ala. Yağmasa oluşacak Kkorkunç tabloyu varın siz düşünün artık.

Büyükşehir Belediyesi, durumu idare edebilmek için ovadaki 130 su kuyusundan sisteme su takviyesi yapıyor. Fakat bu asla çözüm değil. Aksine, bu yöntem ileride yaşanacak daha derin krizlerin davetiyesidir.

Tam da burada, yapımından övünçle bahsedilen TEKNOSAB‘ı yeniden tartışmaya açmak gerekmiyor mu? Biliyor musunuz, bilmiyorum; TEKNOSAB, Bursalıların milyonlarca metreküp içme suyuna el koymak istiyor.

Sorsanız, “Yüksek teknoloji üreteceğiz” diyecekler. Tamam, itirazımız yok da bu teknoloji neden bizim içme suyumuzla üretiliyor? Oysa gerçek bir yüksek teknoloji insanların zararına değil faydasına üretim yapmak demek değil midir?

SON SÖZ:

Mesela, İMO Eski Başkanı Necati Şahin‘in, “Madem Bursa’ya yüksek teknoloji getiriyorsunuz, bu yüksek teknolojinizi kullanarak Karacabey Boğazı’ndan, Marmara Denizi’nden alın suyu, arıtın ve kullanın…” önerisi, uyarısı ne kadar da yerinde değil mi? Sahi, olması gereken buyken, neden böyle yapmıyorsunuz da Bursalıların içme suyuma göz koyuyorsunuz?

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ