Uludağ’da trekking yasaklandı mı?

Yayın: 12.09.2023 18:31 - Güncelleme: 13.09.2023 19:58

BEĞENDİM

ABONE OL

News

Hafta sonları Bursa’nın dağlarını mesken edinen gruplar var.

Çevreyle iç içe taze nefes almak için yan yana geliyorlar.

Birçok kişinin evde kalmayı tercih ettiği saatlerde Uludağ’ın etrafını çevreleyen güzelliklerin peşine düşüyorlar.

Kimi zaman Uludağ’ın eteklerinde kimi zaman Samanlı dağlarında, kimi zaman Katırlı’da doğanın kendilerine o gün sunduğu bütün güzellikleri yudumlayarak akşam evlerine dönüyorlar.

Çevre dostu, çevre gönüllüsü bu insanlar, doğaya zarar vermeden, zarar verme noktasına gelmiş olanları da uyararak hem kendileri için hem de bu güzel şehir için yolculuklarını sürdürmeye devam ediyorlar.

Epeyce bir süredir Orhaneli, Büyükorhan, Keles hattı üzerinde doğa yürüyüşleri düzenleyen ama Uludağ’a ayrı bir önem veren doğa gezginlerinden Levent Erbaba’nın artık alan başkanlığıyla yönetilen Uludağ’a ilişkin geçtiğimiz günlerde bir paylaşımı vardı.

İddiasını şu sözlerle ortaya koyuyordu:

“Bu fotoğraf karesi 25 Temmuz 2011’deki faaliyetimize aittir.

Uludağ’ın talan edilmemiş hali, özgürce geziyorduk dağlarda.

Şimdi kimseleri sokmuyorlar hiçbir bölgesine.”

Dağları korumanın en iyi yolu kendisini çevreye adamış doğaseverleri uzaklaştırmak mı olmalı yoksa Uludağ gibi Bursa’nın şemsiyesi, su deposu, temiz hava kaynağı olan bir yeri otel, kafe gibi unsurlarla yok etmeyi düşleyenlere fren koymak mı olmalı?

Böyle bir yasağa çevreciler, çevre derneklerinin iyi bakmadığını Levent Erbaba’nın isyanı ortaya koyuyor zaten.

Doğa gezginlerinin belli rotası yok.

Her an her yerden çıkabilirler.

Bir gün Uludağ’ın Keles yamaçlarında, bir gün İnegöl’ün meşhur Boğazova’sı tarafından, bir gün Osmangazi sırtlarından, bir gün Kaplıkaya üzerinden çıkıp gelebilirler.

Gerçek anlamda doğaya değer veren, bu amaçla yan yana gelip düzenli gezilerle dağlarımızı, ovalarımızı, akarsularımızı, göllerimizi aynı zamanda gönüllü olarak denetleyen bu gruplara kapıları kapamak kadar yanlış bir şey olabilir mi?

Günübirlik piknikçiler değil ki bu gruplar.

Kentlerini, doğayı, temiz havayı özleyen, seven, kendisini bu güzellikler içinde tazeleyen insanlar…

Çevreye zararları olur mu?

Tam tersine Valilik, belediyeler doğayı kendi evleri bilen bu insanlara teşekkür etmeliler.

Kendi yapmaları gereken birçok şeyi yerine getirdikleri için…

Yasak…

Kime yasak?

İyi düşünmek lazım…

Böyle bir karar neden alınır?

Uludağ, çevreci dostu gruplara neden kapatılır?

Bu durumda Uludağ’da trekking (dağ yürüyüşü) yapılamayacak mı?

SİZİN İÇİN SEÇTİKLERİMİZ