0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bursa’da, adeta nefesleri kesen Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde bu sefer Mustafa Bozbey zafere ulaştı.

Bu zaferle birlikte, Alinur Aktaş’ın 6.5 yıl süren, AK Parti’nin ise 20 yıl boyunca sürdürdüğü iktidarı da bir dönem için sona ermiş oldu.

Ancak burada şunu unutmamak gerek: Karşımızda bir yerel seçim var ve asıl mesele, seçilen kişilerin kentlerimizi, kasabalarımızı, ilçelerimizi yönetecek olması. Bu yüzden, yaşananları bir varlık yokluk mücadelesi olarak görmek anlamsız.

Seçimler artık geride kaldı. 

Adaylar ve partiler için olduğu kadar, halk için de oldukça yorucu bir süreç tamamlandı.

Normal şartlarda, önümüzdeki 4 yıl boyunca seçim yok.

Yani, seçimlerden yorgun düşen siyasetçiler ve halk, şimdi bir nebze olsun dinlenebilirler.

Yeni göreve başlayan yerel yöneticiler ise, önlerindeki bu dönemde, üzerlerine aldıkları görevleri en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacaklar.

Bursa’da, Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere, Osmangazi, Mustafakemalpaşa, Karacabey, Harmancık ve Yenişehir’de belediye başkanlıkları, partiler arası geçişlerle yeni sahiplerini buldu.

Nilüfer, Mudanya, Büyükorhan, Keles, Orhaneli, Gemlik ve Kestel’de ise yönetim, aynı partiden farklı isimlere emanet edildi.

Böylece, Bursa’da, vatandaşlar önemli bir değişim kararı aldılar ve bunu sandıkta gösterdiler.

Zaferin coşkusu ve mağlubiyetin hüznü arasında, tartışmalar devam ediyor.

Cumhur İttifakı’nın bazı destekçileri ve belirli odaklar, daha başkanlar göreve başlamadan bir çeşit karamsarlığa kapılırken, diğer taraftan, kazanmanın henüz farkında olmayanlar da görüyoruz.

Ancak bu, sadece sınırlı kitleler arasında yaşanan bir durum.

Belediyelerin bazıları el değiştirdi, çünkü halk öyle istedi.

Ortada ne bir savaş var, ne bir darbe, ne de dışarıdan bir işgal söz konusu.

Aynı ülkenin insanları, sadece birbirlerine görevlerini devrediyorlar.

Bu kadar basit.

Muhafazakar kesim, bazı AK Partili seçmenler, daha işe başlamadan CHP’li yeni başkanlara yönelik eleştirilerde bulunmaya başladılar.

Ancak yeni gelenlere bir şans vermek, onların ne yapacaklarını zamanla görmek gerek.

Bizler, doğru yapıldığında destekler alkışlarız, yanlışa sapıldığında ise eleştiririz.

Bu, bir ölüm kalım savaşı değil, sonuçta.

Demokrasinin güzelliği burada yatıyor: Hiçbir iktidar mutlak değil. En güçlü parti bile, zamanı gelince halkın tercihiyle değişebilir.

Bu nedenle, Cumhur İttifakı umutsuzluğa kapılmamalı; CHP kanadı ise, kazanmanın getirebileceği rehavete karşı dikkatli olmalı.

Bugün AK Parti’ye kırmızı kart gösteren halk, yarın yanlış yaparsa CHP’ye de gösterebilir.

Bu süreç, MHP için de önemli bir ders olmalı; iki ilçede yaşanan seçim kayıpları, özellikle de birinde iktidarda olmalarına rağmen, ciddi bir muhasebeyi gerektiriyor.

AK Parti ve MHP, Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da teşkilat yapılarını ve stratejilerini gözden geçirmeli.

Söylemlerinden eylemlerine, her alanda gerekli düzenlemeleri yapmalılar.

Bu hataları tekrarlamak ve halktan daha da uzaklaşmak, gelecekteki seçimlerde ülke yönetimini kaybetme riskini beraberinde getirebilir.

Artık, trol ordularına ve hiçbir şeyden anlamayan danışman kadrolarına değil, liyakate ve iş bilgisine sahip kadrolara ihtiyaç var.

Trol ve beceriksiz kadroları, tamamen tasfiye edilmeli.

Ayrıca, Mustafa Bozbey’in son 6 aydaki başarılı stratejisi de, AK Parti ve MHP tarafından dikkatle incelenmeli ve gerekli dersler çıkarılmalıdır.

Seçim sürecinde göreve gelen tüm belediye başkanlarına, meclis üyelerine ve muhtarlara başarılar diliyorum.

Her yeni dönem, beraberinde yeni umutlar ve yeni fırsatlar getirir.

Yapılan her doğru iş, tüm toplum için bir kazanımdır.

Yanlışlardan ders alıp, doğruları çoğaltma gayretinde olmalıyız.

Demokrasinin en güzel yanı, değişimin mümkün olmasıdır.

Hangi tarafta olursak olalım, mutlak iktidarın bir yanılsama olduğunu, halk iradesinin her zaman üstün geldiğini unutmamalıyız.

Bu yeni dönemde, tüm siyasi aktörlerin, halkla daha iç içe, daha anlayışlı ve daha yapıcı bir ilişki kurmalarını umut ediyorum.

Bugün, Bursa’da açılan yeni sayfa, sadece bir şehir için değil, tüm Türkiye için önemli bir ders içeriyor.

Yönetimdeki değişimler, demokrasimizin canlılığının ve halkımızın iradesinin bir göstergesidir.

Her seçim, geleceğimizi şekillendirme şansıdır ve bu şansı en iyi şekilde değerlendirmek, hepimizin sorumluluğundadır.

Sonuç olarak, seçimler bitti, yeni bir dönem başlıyor.

Bu yeni dönemde, huzur, refah ve adaletin öncelikli hedeflerimiz arasında olmasını diliyorum.

Yeni yöneticilerimize başarılar; halkımıza ise, daha güzel bir gelecek umuduyla dolu günler diliyorum.

Not: 

Bana ait bir haber sitesinde yazı işleri müdürlüğü yapan kıymetli abim Dinçer Aydın. CHP’den Yıldırım meclis üyesi seçildi.

Kendisi tebrik eder başarılar dileriz…