0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BTSO Başkanı İbrahim Burkay cuma akşamı basın mensuplarına verdiği iftar da ekonomi ve sanayi temelli olmak üzere kentin dününü, bugününü ve geleceğinin makro projelerini ortaya koyan  çok güzel bir sunum yaptı.
Açıkçası son yıllarda kent adına yapılmış böyle nitelikli ve kapsamlı,  Avrupa ülkeleri ve kentleriyle karşılaştırmalı verilerin yer aldığı, gelecek ölçeklendirmesini içeren akademik bir çalışma daha hiç görmemiştik diyebiliriz.
Basın mensuplarının yoğun katılımında gerçekleşen sunumda Burkay önce bir tespit ortaya koydu:
“Pandemi sonrası  yeni dünya düzeninde alışkanlıklar, sınarlar, teknolojik gelişimler, siyasi gelenekler, ekonomik dengeler ve üretim tercihleri öyle hızlı değişiyor ki, bu coğrafyanın merkezinde Türkiye var.Türkiye’nin de tüm dinamikleriyle bu değişime ayak uydurması gerekiyor”

“BUGÜN 10 TANE BURSA OLSA TÜRKİYE KRİZİ YAŞAMAZ”        
             
Burkay, 52 bin üyesiyle Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odası BTSO’nun 2013 yılından bu yana başkanlığını yapıyor. Zaman içinde çok eleştirilerin odağında kaldı, benim de eleştirdiğim çok yönleri oldu. Ama gelinen nokta itibariyle Burkay,  BTSO’yu  12 milyar dolarlık ihracattan Türkiye’nin 16 milyar dolarlık ihracatını omuzlayan  İstanbul’dan sonra ikinci sanayi kenti durumuna getirdi. Sunumunda çok iddialı bir değerlendirmede bulundu:
“Son 9 yılda  2 bin 900 yeni ihracatçı firma kazandık. Ve Bursa 7 milyon 284 bin dolarla Türkiye’nin en yüksek dış ticaret fazlası veren şehri. Biz hep diyoruz, Bursa büyürse Türkiye büyür diye. Bugün 10 tane Bursa olsa  Türkiye’de yaşadığımız bu ekonomik krizi yaşamayız”.

BURSA’NIN MEGA DÖNÜŞÜM PERSPEKTİFİ

Bu çalışmanın kentin başta trafik sorunu olmak üzere, alt yapı sorunlarının çözümüne, nitelikli sanayi ve tarım alanlarının planlanmasına, yüksek teknolojik yatırımların gerçekleşmesine, üretim payı ile istihdamın ve ihracatın artmasına, ticaret hacminin genişlemesine, ar-ge merkezlerinin kurulmasına, kent merkezinin rahatlatılmasına, uydu kentler kurulmasına, ticaret ağları noktasında demiryolu, deniz yolu, çevre yolu ile hava yolu ulaşımlarının sağlanmasına katkıda bulunacağını belirtmeliyim ki, bunu zaten Başkan İbrahim Burkay yaptığı sunumda ifade etti:
“Bursa’nın en büyük sorunu ne? Trafik ve ulaşım değil mi?Bu Alinur Başkanın yeni yollar açmasıyla çözülecek bir durum değil. Olsa olsa kısmen rahatlatır, ama uzun vadede bunun çözümü kenti planlamadan geçer. Plan yoksa şikayet etmeye hakkın yok”

“ 10 YILDA SADECE 150 BİN GÖÇ ALDIK”

Büyük ölçekten bir Bursa profilinin çıkarıldığı makro projeler sunumun da göç ve işsizlik gibi gündem maddeleri de bulunuyor.Burkay, Bursa’nın 2021 yılında sadece 15 bin civarında bir göç aldığını söyledi. Ve bunun da yapılan istatistik araştırmaları sonucunda yüzde 74’ünün sadece  14-49 yaş aralığında olduğunu belirtti. Bursa’nın son 10 yılda aldığı göç ise toplam da 150 bin. 
Ve Bursa’da aslında işsizliğin olmadığını da…
“Ben gerek sahada gerekse de iş kur üzerinden takibini yapıyorum, işsizlik yok, iş beğenmeme var. Fabrikalar, firmalar nitelikli işçi arıyor ama bulamıyor. İşçi arayan firma sayısı daha fazla”

KOBİ OSB’Yİ ÇATALTEPE İLE KIYASLAMAK DOĞRU DEĞİL

Burkay, bu sunumu daha önce çeşitli kurum ve kuruluşlar ile akademik odalarına yaptı. Beğenen de oldu, beğenmeyen ve altında çıkar arayan da…
Örneğin meslekdaşım Yüksel Baysal dönem dönem Bursa’nın tarım arazilerinin sanayi arazilerine peşkeş çekildiğini ve sanayi alanlarının  Avrupa standartlarının üstünde olduğuna dair yazılar kaleme alıyor. Hatta bugünkü köşesinde de Burkay’ın sunumuyla ilgili olarak” Teknoloji OSB’den sonra  2 bin 556  üyeli yeni bir OSB  kurmaya hazırlandığını” yazarak, BESOB’un Çataltepe projesine benzetme yapmış.
KOBİ OSB Projesi’ni  talep toplamaya çıktığı  2017’de ilk yazanlardan olduğum için biliyorum. Burkay TEKNOSAB’tan sonra kentin içinde artık çöküntü bölgeleri durumuna gelen küçük ve orta ölçekli sanayi firmalarını kent dışına planlı bölgeye götürmeyi hedefliyor.
Önümüzdeki 50 yılın yüksek teknoloji dönüşüm merkezli planlamasını içeren böylesine  akademik çalışmayı salt  2 bin 500 ‘lü üye için sanayi alanı oluşturma amacına hizmet  edeceğini söylemesi kısır bir yaklaşımdan başka bir şey değil.
Ayrıca, sunumda yer alan şu verilere de dikkat çekmek istiyorum.
Bursa’nın yüz ölçümü 10 bin 880 km. Sanayinin payı ise binde 8. Gaziantep’in yüzde 1.8, Kocaeli’nin ise yüzde 1.97. Almanya’nın ortalaması ise yüzde 4.4. OECD ortalaması da yüzde 2.5.
Bursa’nın akıllı şehircilik modelinde kentin doğusunda ve batısında uydu kentler, arıtma tesisleri, lojistik merkezler yeni nesil teknoloji endüstri bölgeleri ile ticaret merkezlerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgularken, oda olarak 2 yüksek teknoloji koleji ile 2 serbest ticaret bölgesini kurmak istediklerini söyledi.