0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na bugün bazı sorular sordu.

Erdoğan soruların başında ve sonunda, eğer Kılıçdaroğlu bu sorulara açık, net ve samimi yanıtlar verirse ‘muhatap’ alacağını söyledi.

Bu muhataplığın ölçüsü nedir bilmiyorum; acaba televizyon tartışmalarına çıkmayı düşünecek mi?

Veya CHP Genel Merkezi’ni ziyaret mi edecek?

Her neyse, bir CHP üyesi ve gazeteci olarak bu soruların önemli bir kısmına Kılıçdaroğlu’nun mutlaka yanıt vermesi gerektiğini düşünüyorum.

Sorular şöyle:

“Birinci sorum, PKK’dan YPG’ye bölücü terör örgütünün bütün unsurlarını, DHKP-C’den TİKKO’ya, FETÖ’den DEAŞ’a tüm terör örgütlerini, siyasi uzantıları, medya destekçileri, yurt dışında bağlantılarıyla birlikte en şiddetli şekilde lanetliyor mu? Lanetlemiyor mu?

İkinci sorum, Türkiye’nin PKK ve YPG’ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu, desteklemiyor mu?

Üçüncü soru, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği tartışmalarında bir kez daha ortaya çıkan, batının terör örgütlerine ve ülkemizin milli çıkarlarına yönelik riyakar tutumuna karşı kendi devletinin izlediği politikaların yanında mı, değil mi?

Dördüncü soru, Türkiye’nin Akdeniz ve Ege’de, sınır hattından kalıcı ekonomik bölgeler oluşturma çabalarına kadar verdiği mücadelede ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı?”

Erdoğan’ın bundan sonraki soruları kesinlikle iyi niyetli değil… Ama buraya kadar olan sorulara CHP’nin iktidar olması gerektiğini savunan birisi olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun açık, net ve tatmin edici bir yanıt vermesini bekliyorum.

Beşinci soruyu ele alalım.

Ne diyor Erdoğan “Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin, ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşı sürdürdüğümüz mücadeleye en azından ilkesel düzeyde destek veriyor mu, vermiyor mu?”

Ülkedeki ekonomik krizin en önemli nedeni Erdoğan’ın “Faiz sebep enflasyon sonuçtur” şeklindeki dogmatik anlayışıdır.

Evet dünyada ekonomik kriz var ama neden en çok etkilenen biziz? Neden en büyük enflasyon Türkiye’de? Neden Merkez Bankası rezervlerimiz eksi 61 milyar dolar?

Salgına gelince, evet Tayyip Erdoğan salgına bilimsel şekilde yaklaştı. Brezilya, İngiltere ve ABD başkanı gibi saçmalamadı.

Ancak CHP’li belediyeleri mücadeleye katmamak için beş maske dağıtamadığını da biliyoruz.

Dahası AK Partili belediyeler istedikleri yardımı yaparken, CHP’li belediyelerin hesaplarına bloke konuldu, hala paraları ödenmedi.

Erdoğan’ın altıncı sorusu şu:

“Mahkeme kararları ve kurum açıklamalarıyla yalan olduğu tescil edilmiş iddiaları bir kenara bırakıp, siyaseti ülkenin ve milletin ali çıkarları üzerinden yürütmeye var mı, yok mu?”

Hiç kusura bakmasın, burada esas soru şu?

Cumhurbaşkanın yakınları Man adasında neden şirket kurar?

Dahası Türkiye’de diyelim ki en güzel işleri yapan iki vakıf olsun, ikisinin de yönetiminde Erdoğan’ın kızı ve oğlu, parayı Amerika’da bir başka vakfa gönderiyorlar. Orada yine yönetici kendi çocukları! Neden?

Gönderilen paraların kaynağı ne?

Amerika’nın en lüks semtinde niçin ‘yurt’ yapılıyor?

Bu sorulara önce kendisi yanıt vermeli!

Yedinci soruya gelirsek…

“Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine hazırlatmak ve ona el atmak yerine kendi partisinin mensuplarıyla ve ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi, yönelmeyecek mi?”

Bu Süleyman Soylu’nun ortaya attığı bir iddia… 10 bin dolar alan siyasetçiyi açıklamayan Soylu’nun bu iddiasını ciddiye almak doğru mu? Kaldı ki sorunun muhatabı İçişleri Bakanı’dır öncelikle…

Yazıyı uzatmamak için diğer soruları da geçiyorum. Çünkü yanıt almak için sorulan sorular değil, tam tersine kişisel yorum içeren, önyargılı sorular…

Sadece son soruda ‘Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?” diye soruyor ki, bu konudaki Millet İttifakı’nın tavrı net: “Seçim tarihi açıklanmadan aday belirlenmeyecek!”

Madem öyle Cumhurbaşkanı Erdoğan da kendi adaylığını açıklamalıdır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorularına yanıt verdi.

İŞTE KILIÇDAROĞLU’NUN YANITLARI:

1. PKK’dan YPG’ye bölücü terör örgütünün bütün unsurlarını, DHKP-C’den TİKKO’ya, FETÖ’den DEAŞ’a tüm terör örgütlerinin siyasi uzantılarını, medya destekçileri, yurt dışındaki bağlantılarını lanetliyor mu lanetlemiyor mu?

Cevap: Hepsine lanet olsun. Onlarla gizli ilişkiler kuranlara, selefi örgütlere petrol kaçakçılığına girişenlere, oy uğruna televizyonlarda onların mesajlarını okutanlara da lanet olsun.

2. Türkiye’nin PKK-YPG’ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatları destekliyor mu, desteklemiyor mu?

Cevap: Türkiye Cumhuriyet Devleti sınır ötesi operasyon yapar, yapmalıdır. Doğru olanı destekleriz, yanlış olanı ise desteklemeyiz. Siyasi saikler uğruna askerimizi operasyona gönderenlere ve operasyon gibi gösterip ülkemizi yabancı asker postallarını sokanlara olumlu bakmadık, bakmayacağız.

3. İsveç ve Finlandiya’ya karşı kendi devletinin izlediği politikanın yanında mı, değil mi?

Cevap: NATO Türkiye’ye gereklidir. NATO’dan çıkmayacağız. Finlandiya ve İsveç’ten talep edilenler de doğrudur. Ancaz biz biliriz ki, diplomasi kapalı kapılar ardında yapılır. Sonuçlar masada alınır. Ciddi devletler böyle yapar. Senin bu yaptığın ise ancak kabile devletlerinde olur. 3-5 oy almak için ülkenin itibarını yok sayarak, ucuz bir iç reklam malzemesine, dış ilişkileri kurban ediyorsun.

4. Akdeniz ve Ege’de, sınır hattında kalıcı ekonomik bölgeler oluşturma çabalarında Türkiye’nin yanında mı, değil mi?

Cevap: Duruşumuz çok nettir. Akdeniz ve Ege’de baskıyı artırmamız şarttır. Gemi çıkardım geri çektim, “Biden beni keşke arasa” diyerek olmaz bu işler. Yüreğin varsa, işgal edilen, silahlanan adalar konusunda adım at. Destekleyeceğiz.

5. Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadağı krizin ekonomik boyutunun ülkemize etkilerine karşın sürdürdüğümüz mücadeleye ilkesel düzeyde destek veriyor mu?

Cevap: Bu uydurmalara kimse inanmıyor. Batı’da enflasyon ortalama yüzde 7, savaş halindeki Rusya’da yüzde 17.8, Ukrayna’da yüzde 16.4 iken, bizim ülkemizde senden dolayı bu oran yüzde 157’dir. Yalanların da bir yere kadar, halkımızın zekasına hakaret etmeyi bırak.

6. Mahkeme kararları ve kurum açıklamalarıyla yalan olduğu tescillenmiş iddiaları bir kenara bırakıp, siyaseti ülkenin ve milletin çıkarları üzerinden yürütmeye var mı?

Cevap: Paravan vakıflar, 5’li çeteler, paramiliter yapılar milletimizin çıkarı değildir. Onlar olsa olsa senin ailenin ve kurduğun rejiminin çıkarınadır. Aparatlarının hepsinin canına okuyacağız.

7. Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine hazırlatmak ve onaylatmak yerine, kendi partisinin mensuplarıyla ve ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi?

Cevap: Doğruları söylemiyorsun. Ya ispat et ya da özür dile.

8. Bin yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımız haline getirdiğimiz bu toprakların tüm değerleri, sembolleri, birikimleri ve kazanımlarıyla asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu?

Cevap: Popülist söylemleri geçelim. Sen paravancısın. “Asil evlat” falan… Sana bu laflar büyük gelir. Büyük lokma ye ama bu büyük lafları bırak Erdoğan. Senin ağzına yakışmıyor bunlar.

9. Partisi içinde her türden terör destekçisini, tacizciyi, tecavüzcüyü, hırsızı tasfiye etmeyi düşünüyor mu?

Cevap: Her türlü karanlık çevrelerle anılan senin için, iddialı bir soru olmuş bu. Bizde suç sümen altı edilmez, suçlu kollanmaz.

10. Yüreği yetip 2023’te Cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı?

Cevap: Var mısın yarın erken seçimi ilan etmeye, aynı gün içinde adayımızı açıklayalım. Var mı sende o yürek Erdoğan!

RİZELİLER DERNEĞİ KENTE HİZMET EDİYOR!

Rizeliler Derneği Bursa’ya, bu kente değer katan bir kuruluş…

Bursa’nın tarihsel bir alanında Abdal Fırını civarında eski Bursa evi restore edilerek kazandırılan harika mekan günün her saati dolup taşıyor.

Hayat pahalılığının doruk noktaya ulaştığı bir dönemde 4 kişilik bir aile, Abdal simidi, peynir, zeytin ve müthiş Rize çayı eşliğinde 40-50 liraya kahvaltı ediyor, gün ortasındaysa karnını doyuruyor.

Başkan Hızır Ofluoğlu derneğin başında, halka hizmet ediyor.

Başkan Hızır Ofluoğlu ile İkinci Başkan Dr. Mete Ekşioğlu ve yönetim kurulu üyesi Yaşar Biber’in davetiyle Ahmet Emin Yılmaz, Cennet Cankılıç, İhsan Aydın, Bülent Civanoğlu, Selahattin Adıgüzeller, Okan Tuna, Enhar Güneş Rize derneğinde kahvaltı ettik. Rizeli hemşerimizin BUSKİ’de görevli Hasan Tahsin Vurgun da bize eşlik etti.