0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bursa, uzunca bir süredir, şehrin iki önemli sivil toplum kuruluşu olan, Bal-Göç ve Dağ-Der'in kongre sürecini adete nefesini tutarak izledi.
 
Emin Balkan, Hasan Öztürk ve Kader Özlem'in aday olduğu Bal-Göç seçimleri, bir türlü yapılamadı. Derneğe kayyum atanmasından tutun da iş mahkeme koridorlarına kadar uzandı.
 
Bal-Göç'deki kavgalı hal bitmek tükenmek bilmezken, gözler Bursa'nın bir başka büyük derneğine çevrildi. Yaşananlara dikkat kesilenler, Bal-Göç'te yaşananların burada da olacağını sanıyordu. Yani, herkes kavga bekliyordu.

 
Çünkü, Bal-Göç'teki kadar ortaya saçılmış olmasa bile başlangıçta Erdal Kadir, Fazlı Seyis, Aydın Özdemir ve mevcut başkan Yaşar Türk'ten oluşan fakat Aydın Özdemir'in çekilmesiyle üç adaylı seçim süreci hiç olmadığı kadar hızlı ve hararetli geçiyordu.
 
Dağ-Der başkan adaylarının propaganda sürecinde kaleme aldığım bir yazıda, Umarım, kriz, Bal-Göç'teki gibi büyümez ve Dağ-Der, adına yakışır şekilde bir kongre yapar. Öyle ki; Bal-Göç'te yaşananlardan sonra Dağ-Der'in ve başkan adaylarının bu konuda sorumluluğunun daha da artığını belirtmem gerekiyor demiştim.
 
Dağ-Der başkan adayları ve destekçileri bu sorumluluğu en üst düzeyde göstererek adeta düşman çatlatıp, dost sevindirdiler…
 
Dün, Elegans Düğün Salonu'nda gerçekleşen seçimden kavga, kargaşa ve bölünme tıpkı, Bal-Göç'teki gibi seçimin ertelenmesini bekleyenler tamamen yanıldı.
 
Salonda, bütün gün görebildiğim tek itiraz, oy verme işleminin ilan edilen saatten daha geç başlamasınaydı ki; bunun sebebi de, oy kullanmak isteyen ama vardiyalı çalışan üyelerin işlerine geç kalma kaygısından başka bir şey değildi.
 
Üç başkan adayı da kürsüye geldiğinde, rakibini ve ona destek olan hemşehrilerini incitecek tek söz bile söylemediler. Doğrusu, bu alkışlanacak bir olgunluktu. Herkes, seçilmesi halinde Dağ-Der'e ve yöreye neler yapmak istediklerini anlattılar.
 
Divan seçiminden oy verme, sayım ve sonucun ilanına kadar büyük bir olgunluk hakimdi salonda. Günün sonunda, kullanılan 1500 dolayında oyun 619'unu alan mevcut başkan Yaşar Türk kazandı seçimi. Kaybedenler kazananı tebrik etti, kazanan kaybedenleri kucakladı. Üç adayın kıran kırana yarıştığı ve gün boyu büyük heyecana sahne olan Dağ-Der seçiminden geriye ise uzun yıllar hatırlanacak çok güzel ve örnek kareler kaldı.

 
Kuşkusuz bunlar güne damga vuran çok güzel hareketler. Fakat kabul etmek gerekir ki; Dağ-Der'in artık tarihe de damga vurma vakti geldi de geçiyor bile. Bundan mütevellit mesele sadece Dağ-Der'e başkan olmak değil, olmamalı. İlaveten ve daha da önemlisi, dağ yöresinin kaderini değiştirecek adımlara öncülük edebilmektir. Bunun için salondaki birlik-beraberliğin bozulmadan, hatta artarak devam etmesi gerekiyor. Bunu sağlama görevi ise güven tazeleyen Başkan Yaşar Türk ve seçilen yönetim kuruluna düşüyor. Tabii, seçim bittiği için artık herkesin/kesimin de bu yönetime sahip çıkması, destek olması gerekiyor. Umarım başarılabilir.

SON SÖZ:
Bu arada, üç adayın da hemfikir olması sonucu ve oy birliğiyle kabul edilen iki teknik konudan da bahsedeyim. Birincisi derneğin adı uzun olduğu (Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi'ye Bağlı Dağ Köyleri Yardımlaşma ve Kültür Derneği) ve özellikle banka ve resmi işlemlerde sorunlar yaşandığı için bu alanlarda derneğin kısa adının (Dağ-Der) kullanılmasına; bir de disiplin kurulu oluşturulmasına karar verildi.