Kestel Soğuksu’da kimlerin yeri var?

8

BEĞENDİM

ABONE OL

News

     06.05.2024

Bursa, Kestel Soğuksu’da oldu-bittiye getirilmek istenen organize sanayi bölgesi hamlesini konuşuyor. İnşaat Mühendisleri Odası’nın başını çektiği karşı duruşa Atatürkçü Düşünce Derneği büyük destek verdi.

CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın katılarak destek verdiği toplantıda kürsüye çıkan Başkan Gürhan Akdoğan, öylesine bir hazırlık yapmıştı ki, orada oturanlar Soğuksu’da tarım toprakları üzerine sanayi kurmak isteyenleri bile ikna edebilirdi.

Gürhan Akdoğan Bursa’daki toplam sanayi alanlarını BUSİAD’ın verilerine dayanarak açıkladı:

“Bursa’da faaliyette olan ve alt yapı çalışmaları devam eden 17 adet organize sanayi bölgesi, 8 adet sanayi bölgesi,  24 adet küçük sanayi sitesi, 3 adet Özel Endüstri Bölgesi olmak üzere toplam 52  adet sanayi bölgesi var. Toplamda 5 bin 200 hektarlık bu alanlarda 153 bin kişi istihdam ediliyor.”

****

ADD Başkanı Gürhan Akdoğan, TEKNOSAB’da dönen dolapları örnek olarak verdi, Soğuksu’da aynı oyunun sahneye konulduğunun altını çizdi.

Konuyla ilgili hemen bütün bilgiler, TOKİ ile yapılan sözleşme hariç kamuoyunun bilgisine girdi.

Sadece orada kimlerin yeri olduğuna ilişkin elimizde yeterli bilgi yoktu.

O liste de elimize geçti.

İşte Kestel Soğuksu’da yeri olan firmalar:

*****

Bu yazının dipnotu: Bu 39 firmanın orada 2 milyon 450 bin metre kare arazisi var. Alanın neredeyse tamamı bu firmalara tahsisli. Bu arada Özer Matlı ile konuştuğum için biliyorum Matlı ailesinin de 100 dönüm yeri var.  Görüldüğü gibi onların yeri bu listeye dahil değil.

Solcu değiller ama Soğuksu’yu istemiyorlar

7

BEĞENDİM

ABONE OL

News

     04.05.2024

TEKNOSAB’ı yaptılar ya, Kestel Soğuksu’yu da kolayca hüpletebileceklerini sanıyorlar.

Nasılsa AK Parti’nin kodamanları arkamızda…

Sanayi-ihracat sözcüklerinin yanına büyük büyük uzay teknolojisi, savunma sanayi gibi yalanları da sıraladık mı hem Tayyip Erdoğan’a yuttururuz hem de duygusal davranmayan yöneticilere…

Duygularıyla (!) hareket edenlere de 1211 sayılı yasayı işletiriz (Ne olduğunu merak edenler özelden sorabilir)!

****

Ancak bu kentin namuslu insanları var.

Sağcı, ülkücü, solcu kimliğinin ötesinde…

İnşaat Mühendisleri Odası öyle bir yer… Necati Şahin, Enver Yılmaz, Mehmet Albayrak arka planda, ön tarafta İMO Başkanı Serdar Atilla Erdem ve onun genç yönetimi…

Net bir şekilde itirazlarını dile getirdiler.

Solcu değiller, sanayi düşmanı hiç değiller…

Allah razı olsun onlardan…

****

Ne dedi Serdar Atilla Erdem?

“Bursa Anayasası yazılmadan askıya çıkarılan plan bizim kırmızı çizgimizdir.”

Sadece Soğuksu’da oynanan büyük oyuna değil, Nilüfer’de Alaattinbey-Ürünlü arasındaki kaçak fabrikalara da karşı olduklarını söyledi Başkan Erdem…

Tam bu noktada bir anımsatmada bulunayım, artık karşılarında Nilüfer’in dirayetli başkanı Şadi Özdemir var.

Ne müteahhitlere teslim olur ne kaçak fabrika sahiplerine…

****

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Atilla Erdem çok doğru bir noktaya dikkat çekti:

“Kamulaştırma kamu yararına yapılır.”

Ekleyeyim:

 “Özel şirketler yararına değil!”

Vallahi bu iktidar sahiplerinin yatacak yeri olmayacak; toplu konut yapmak için kurulan TOKİ’yi arsa rantının aracı haline getirdiler ya ne daha ne diyeyim?

****

Serdar Atilla Erdem diyor ki, Erdem Saker öncülüğünde hazırlanan 2020 planı ile yeni hazırlanmakta olan 2040 planında burası (Küçük bir bölümü konut) tarım alanı görünüyor.

Abra-kadapra tarım ve dahi orman olabilecek arazi betonculara teslim edilecek.

Niçin?

BTSO yönetimi başta olmak üzere Bursa’nın kaymağını yiyenler biraz daha yesin diye!

****

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Serdar Atilla Erdem’den öğreniyoruz ki, AK Parti’nin bazı milletvekilleri de bu gidişattan rahatsız.

İyi de biri çıksın yüksek sesle konuşsun, Bursa elden giderken sesiniz çıkmıyorsa, sonradan söyleyecek sözünüzün kıymeti olmaz.

****

Bu yazının dipnotu: Bu kentin vicdanıdır, muhafızıdır Gürhan Akdoğan. Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı olarak aynı konuda müthiş bir basın bilgilendirme toplantısı yaptı. Hem konuyu gündemde tutmak hem de onun kapsamlı çalışmalarını aktarmak için başka bir gün buluşalım.

Burası Ege, gözün cenneti…

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

     03.05.2024

Ne zaman bir yolculuk düşünsem, aklıma hep Ege gelir.

Ben hırçın coğrafyanın ‘Gem vurulmaz’ çocuğuyum; uzun zamandır Ege’nin dingin-güneşli topraklarında kendi olgunluğumu yaşıyorum.

Belki de bundan ötürü nereye gitsem içimde ya Kuzey Ege’de Kazdağları’ndan ya da Milas-Bodrum’dan bir parça var.

Yaz demeden, kış demeden biraz da büyük kargaşalıktan kaçarak yola çıkıyorum/çıkıyoruz.

*****

Her yolculuğumda aynı heyecanı yaşıyorum.

İzmir’i geçince yolun sağında Metropolis Antik Kenti’ne gözüm ilişiyor; çoğu zaman hızla geçiyorum, arada bir yoldan saparak, yeniden yeniden yaşıyorum Metropolis’i….

Selçuk tabelasının altında işte Efes orda, bin yıllardır insanlığın insan olmasına yol açan yerlerin başında geliyor. Sabahattin Ali’nin iki Efes karşılaştırmasını anımsayıp geçiyorum.

Söke’ye gelince biraz daha netleşiyor Ege…

Göz alabildiğine ova, daha önce gezdiğimiz Prienne tanıdık olarak kayıtlara geçiyor.

Hemen yanında Güllübahçe, üst tarafında Aziz Nikola kilisesi…

Rumlardan kalan harap yıkık bir ibadet yeri ama köy alabildiğine görkemli…

*****

Ve ardından Bafa gölü…

Atalarımız “Gözün cenneti yeşilliktir” demişler ya, bizce (Karım ve ben) gözün cenneti yeşilliğin yanı sıra denizdir, göldür!

Yaklaşık 60 kilometre kare ile Ege’nin en büyük gölü…

Bafa yazın başka güzel, baharda çiçekler açınca başka!

Daha doğrusu nerden baksan güzel, nasıl baksan güzel bir yer…

Burada erken gelir bahar, şubattan itibaren gelinlik gibi süsler doğa Bafa’yı…

Ay ışığında da geçtim Bafa gölünü, zifiri karanlıkta da…

Bir yer her mevsim güzel olur mu?

Karşıda sert kayalar, önümde Ege’nin en önemli sembolü…

Bafa’nın suları kayaları ısrarla döverek kendine yer açmaya çalışmıştır, kendine kurulan hapishaneden çıkmak istercesine…

****

Seyrine doyamadan Aydın sınırlarını bırakıp, Milas sınırına ulaşıyoruz.

Önce Pınarcık çıkıyor önünüze…

4 kilometre sonra da Çamiçi…

Oradan gezginlerin iyi bildiği Kapıkırı’ya doğru içeri girip gölün karşı kıyısındaki Heraklia Antik Kenti’nin kalıntıları gezebilirsiniz.

Ardından Bafa’dan adını alan mahalle de var.

Zeytinyağı fabrikalarından zeytinin ana vatanına geldiğimizi anlıyoruz.

****

Dördüncü yerleşim yerine, Selimiye’ye ulaşıyoruz.

İki Selimiye’si var Muğla’nın, biri Marmaris’te en bilineni, tatilcilerin akınına uğrayan, öbürü benim bildiğim-sevdiğim Selimiye…

Melike’nin doğduğu topraklar…

Baydur-Ayşe Soydan’ın yaşadığı yerler…

****

Yol üzeridir Selimiye…

Bodrum’a giden milyonlar geçer önünden, içinden ama merak etmez kenarında yaşayan insanları, tarihini, doğasını…

Oysa acele etmese, deniz-kum-güneş- her şey dahile koşmasa, zaman tünelinde yolculuk yapacak belki…

****

Bir şehri öğrenmek istiyorsanız, ara sokaklarında kaybolmanızı öneririm.

Ara sokaklarda gizlenmiştir pek çok güzellik…

Ben hep öyle yaparım.

****

Selimiye de öyle…

Tipik Ege kasabası…

Ege insanı…

Cumartesi günü pazara çıktığınızda kadın-erkek birlikte satış yaparlar; birlikte ürettiklerini, birlikte ulaştırırlar kendi insanlarına…

Sonra da birlikte tüketirler.

Oysa ülkenin başka yerinde kadınları sadece alış yaparken görürsünüz, satış yaparken değil…

****

Tipik Ege kasabasıdır; tam orta yerinde Mustafa Kemal Atatürk durur; Ege insanın kalbinde olduğu gibi…

Onsuz ne bir ev bulabilirsiniz Ege’de ne bir meydan…

Selimiye’nin en güzel yerinde, çiçekler arasında Atatürk sizi selamlar.

****

Ara sokaklara daldığınızda iki katlı evleri arasında Rumlardan kalan yapıları görürsünüz, mimar olmadığınız halde anlarsınız mimarisinden bu yapının başka bir kültür insanın elinden çıktığını…

****

1798 yılından kalan Abdül Fettah camisinin çevresi Osmanlı izini taşır. Mükemmel mimarisi gözalırken, artık işlevini yitirmiş Kervansaray’ın bazı evlere avlu görevi yapmaktan öteye bir işlevi kalmadığına hayıflanırsınız.

Yine de belediye boş durmamış, yanındaki hamam restore edilerek günümüze kazandırılmış…

Atıl durumda olsa da…

****

Hemen her evin önünde limon ağacı yerlere kadar eğilen dallarıyla selamlar sizi adeta…

Bahçelerde portakal-mandalina, zeytin elbette…

Ve yol boylarında turunç…

Doğanın bereketini, insanın güzelliğini tamamlar Ege’de…

****

Ege demek biraz da çiçek demektir. Şubat ayında başlar lale, papatya, nergisler açmaya başlar.

Önce Ege’de başlar çiçekler kendilerini göstermeye…

****

Selimiye’yi anlatırken Euromos’u es geçmek olmaz…

Selimiye’nin içi tarih kokarken, bu küçük kasabanın çıkışında tarihin sere serpe uzandığı bu toprakların çok önemli yerleşim yerlerinden birine, Euoromos’a ev sahipliği yaptığını da kaydetmiş olayım.

Çocukluğu bu topraklarda geçmiş, antik kent sevdalısı eşim Melike Baysal’ın (yukselbaysal.com.tr’daki yazısını hokumanızı öneririm.)

****

Ege’de en çok ne yenilir diye sorulsa, keşkek yanıtı verir çoğu kişi… Selimiye’de farklı olarak çaykama vardır. Her Selimiyeli bir çaykama sevdalısıdır!

****

Yazıyı uzattım ama Ege’yi anlatmayı bitiremedim.

Bir başka yazıda devam ederim diye düşünüyorum.

Yolunu Ege’ye düşürecek olanlara önden bir parça tattırmak istedim.

Karesi Tekstil’den Endüstri Bölgesi hamlesi

9

BEĞENDİM

ABONE OL

News

     02.05.2024

Seçim biter bitmez saldırıya geçtiler.

Kentin doğusunda, Kestel-Yenişehir arasında yer alan Soğuksu’da kurulacak devasa organize sanayi bölgesi için Alinur Aktaş’ın gitmesini beklediler.

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey kucağında ateş topunu buldu.

****

TOKİ eliyle el konulan topraklar rantçılara peşkeş çekildi.

TEKNOSAB’da söyledikleri yalanları söylüyorlar. Yaptıkları numaraları yapıyorlar.

Ne ortada ileri teknoloji olacak ne de küçük işletme sahibi…

İbrahim Burkay’ın öncülüğünde yeni bir toprak rantı yaratıyorlar, kendi aralarında paylaşacaklar.

****

Benzer bir durum değil ama Karesi Tekstil’in de endüstri bölgesi ilan etme isteği var.

Bursa ovasının ortasında kendisine ait araziyi ‘Endüstri Bölgesi’ ilan ettirip, özel ayrıcalık elde etmek istiyorlar.

DSİ denilen kurum bunu evet dedi, Tarım İl Müdürlüğü direniyor.

****

Açtım endüstri bölgesinin ilan edilme koşullarına baktım.

Başvuru şartlarının birincisi şu:

“a) Yeni kurulacak bölge olması (üzerinde sanayi tesislerinin bulunmaması)”

Daha birinci maddede elenmesi lazım bu başvurunun…

İkinci madde de şöyle, “Bölgede yer alacak sektörlerin belirlenmiş olması…”

Demek ki tek işletmenin başvurması olanaklı değil.

****

Peki Endüstri Bölgesi şirkete ne kazandıracak?

Bu şirketin muhatabı sadece Bakanlık olacak. Hemen bütün vergilerden muaf hale gelecek. Karesi Tekstil istediği gibi parselasyon yapabilecek.

****

Karesi Tekstil’in 2019 yılında 175 bin metre kare izin alarak armut, şeftali bahçelerine kurduğu fabrika bugün 350 bin metre kareye ulaşmış durumda…

****

Sözkonusu fabrikaya gittim, devasa bir fabrika vardı. Gürsu-Yıldırım arasında… Endüstri Bölgesi talebinin yeni olmadığını, kurumlara başvurduklarını, hızlı sonuç alamadıkları için Bandırma ve Bilecik’i yatırımlarını kaydırdıklarını söylediler.

Ülke ekonomisine büyük katkı sağladıklarını, Çin’le rekabet ederek, ithalatı önleyici adımlara attıklarının altını çizdiler.

1 Mayıs yürüyüşünde Mustafa Bozbey’den iyi haberi aldım

12

BEĞENDİM

ABONE OL

News

     01.05.2024

1 Mayıs yürüyüşü her zamankinden daha çoşkulu, daha moralliydi.

Her dönem en kalabalık gruplardan biri CHP olurdu ama bu kez gelenlerin neredeyse yarısı CHP bayrakları altında yürüdü.

Bunda en önde yürüyenler arasında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ile Harmancık Belediye Başkanı Haşim Ali Arıkan olması önemli bir rol oynadı.

****

Bir yandan Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi pankartı altında yürürken, öte yandan gazetecilik görevim gereği eski Atatürk Stadı önündeki alanı Bülent Civanoğlu ile dolaştık.

Pankartı taze CHP’li Prof. Dr. Abdullah Işıklar’a taşıttım ki, polis jobunun, biber gazının olmadığı yürüyüşte en azından bu mahallenin geleneklerini öğrenmiş olsun!

***

Erkan Aydın, Osmangazi’yle ilgili çok yakınmadı, beton meydana ilişkin sürecin yönetilmesi zorluğu dışında bir sorun görünmüyor.

Ancak alanda konuştuğum Mustafa Bozbey, esaslı açıklamalar yapmak üzere hazırlıklarını tamamladı.

Pazartesi günü basınla buluşacak, belediyenin borcunu, alacağını ortaya koyacak.

Özellikle seçim dönemi dağıtılan 200 milyon lira civarında paranın nereye gittiğini soracak.

****

Bu arada merak etmeyin, “Ne oldu, Soğuksu’nun üzerine soğuk su mu içtiniz?” diye sordum, kent sorunları konusunda duyarlı olan Mustafa Bozbey, “Hayır, pazartesi günü itirazımızı yapacağız. Hazırlıklarımızı tamamladık” dedi.

Bursa’yı parselleyip, rant yaratmak isteyenlere üzücü haberi vermiş olayım.

****

Başkan Mustafa Bozbey’den bu haberi aldığım dakikada Bursa’nın muhafızlarından İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu’nun konuyla ilgili TBMM’deki konuşması düştü önüme:

“Ak Parti İktidarı, Bursa Kestel’de, hem de 1.Sınıf Tarım Arazisi üzerinde, tam 30 milyarlık, yani 1 milyar dolarlık bir rantın peşinde.

Adına süslü cümlelerle ‘İLERİ TEKNOLOJİ SANAYİ BÖLGESİ’ deseler de dertleri sanayi falan kurmak değil;

Bunların hepsi aslında birer büyük emlakçı oldu ve amaçları, TEKONOSAB örneğinde olduğu gibi resmen emlak komisyonculuğu yapmak!”

Bu kentin vicdanı Selçuk Türkoğlu durumu özetledi, daha faza bir şey söylemeye gerek yok.

Bursa bu talana izin vermemeli.